Muallimlere İhtiyaç Bırakmayan Eserler

Zaman zaman karşılaşıyoruz ve duyuyoruz. Risâle-i Nûr dairesi içine girildiği halde mürşid aranmalı mı? Veya mürşide ihtiyaç var mıdır?  Hâlbuki en büyük mürşid Kur’ân’dır. Risâle-i Nûrlar da Kur’ân’ın mânevî bir tefsiri ve dersi olması cihetiyle mürşidlik vazîfesi yapmaktadır. Risâle-i Nûrlara muhatap olanlara “Fakat şeyhi olmayan, dâireye girdikten sonra, ancak dâire içinde mürşid arayabilir.( Lem’alar,2005,s:632)” tespiti […]

Risâle-i Nûrları;Şerh,İzah ve Tanzim

Aziz kıymettar, sadık ve sebatkâr kardeşlerim, Fihristeyi, taksimü’l-â’mâl tarzında mütesanid heyetinizin şahs-ı mânevîsine tevdiiniz çok güzeldir. Tam ve daimî bir üstad buldunuz. O mânevî üstad, bu âciz kardeşinizden çok yüksektir; daha bana ihtiyaç bırakmıyor.(Kastamonıu Lâhikası – Mektup No: 11 ) Bu mektubun tasnifini şöyle düşünüyorum: 1.Aziz, kıymettar, sadık ve sebatkâr kardeşlerim,=> Üstad burada talebelerine motivasyona […]

Nefsin Hatveleri ve Tezkiyesi

“Ey fahre meftun, şöhrete mübtelâ, medhe düşkün, hodbinlikte bîhemta sersem nefsim!… Senin vazifen fahr değil, şükürdür. Sana lâyık olan şöhret değil, tevazudur, hacâlettir. Senin hakkın medih değil istiğfardır, nedâmettir. Senin kemâlin hodbinlik değil, hüdâbinliktedir.(On Sekizinci Söz )” Buradan şu sonuçları çıkarabiliriz: Nefsin İstekleri               Nefsin Vazîfeleri NEFİS: Fahre meftun ==> Şükür etmek Şöhrete müptela==>Tevazu, hacalet göstermek […]

Âfâktan Enfüse Tefekkür

ÂFÂKÎ TEFEKÜR1.   Âfâkî malûmat, yani hariçten, uzaklardan alınan malûmat, evham ve vesveselerden hâli olamıyor.2.   Fakat âfakî, haricî, umumî ahvâlâta teemmül ettiğin vakit, sathî, icmâlî düşün, tafsilâta geçme.3.   Hem de âfakî tefekkür, dipsiz denize benziyor, sahili yoktur. İçine dalma, boğulursun.4.   Nefsî tefekkürde tafsilâtlı, âfâkî tefekkürde ise icmâlî yaparsan, vahdete takarrüb edersin.5.   Aksini yaptığın takdirde, kesret fikrini dağıtır.6.   Evham ise havalandırır, enâniyetin kalınlaşır.7.   Gafletin […]

Namaz Vakitlerinin Hikmetleri

Namaz Vakitlerinin Hikmetleri İnsan bir hülâsa(öz)… Fatiha hülâsa… Namaz hülâsa.. Namazdan sonraki tesbihler de bir hülâsa… Bir “gün” de, zaman itibâriyle,bütün zamanların bir hülâsasıdır .İnsan, namaz vakitlerinde, kâinatın, dünyanın ve kendisinin ömürlerini, bir günlük sayfada okur, bir günlük perdede seyreder, tefekkür eder. Kâinat yaratıldığı gibi, insan da yaratılmıştır.Dünyada mevsimler olduğu gibi, insanında ömründe mevsimler vardır.İnsanın bir gençliği, bir ihtiyarlığı […]

Yahûdî Milletinin Âkıbeti

Yahûdî Milletinin Âkıbeti  “Hem Yahûdî milleti hırs ile ribâ ile hile dolabı ile rızıklarını zilletli ve sefaletli, gayr-ı meşru ve ancak yaşayacak kadar rızıklarını bulması ve sahrânişinlerin, yani bedevîlerin, kanaatkârâne vaziyetleri, izzetle yaşaması ve kâfi rızkı bulması, yine mezkûr dâvâmızı katî ispat eder.(Lemalar)” Soru: Burada Yahûdî milletinin ancak yaşayacak kadar rızık bulması ne anlama geliyor. […]

Temessülün Aksâmı Muhtelifedir

  Temessülün Aksâmı Muhtelifedir Âyinede temessül, münkasım dört sûrete: Ya yalnız hüviyet; ya beraber hâsiyet; ya hüviyet hem şû’le-i mahiyet; ya mahiyet, hüviyet.Eğer misâl istersen, işte insan ve hem şems, melek ve hem kelime. Kesifin timsalleri, âyinede oluyor birer müteharrik meyyit.Bir ruh-u nuranînin, kendi mir’atlarında timsalleri oluyor birer hayy-ı murtabıt; aynı olmazsa eğer, gayrı dahi […]

Hayatsız Vücud, Adem Gibidir

  Hayatsız Vücud, Adem Gibidir Ziya ile hayatın herbiri, mevcûdâtın birer keşşafıdır. Bak: Nur-u hayat olmazsa,Vücud, adem-âlûddur; belki adem gibidir. Evet garib, yetimdir; hayatsız ger Kamer’se…(Lemaat)  Hayat, şu kâinatın en ehemmiyetli gayesi, hem en büyük neticesi, hem en parlak nuru, hem en lâtif mayası, hem gayet süzülmüş bir hülâsası, hem en mükemmel meyvesi, hem en […]

Rûh Bir Kànundur

  Rûh, Vücud-u Hâricî Giydirilmiş Bir Kànundur. Ruh bir nuranî kanundur, vücud-u haricî giymiş bir namustur; şuuru başına takmış.Bu mevcûd ruh, şu mâkul kanuna olmuş iki kardeş, iki yoldaş.Sabit ve hem dâim fıtrî kanunlar gibi, ruh dahi hem âlem-i emir, hem irade vasfından gelir.Kudret vücud-u hissî giydirir, şuuru başına takar, bir seyyâle-i lâtifeyi o cevhere […]