Kışır ve Lüb

Kışır: Kabuk, dış taraf, zâhir, dıştan görünüş, belki de eşyanın mülk boyutu olarak da kabûl edebiliriz. Lüb: İç, öz, batın yâda eşyanın melekut boyutunu hatırlatan öz olarak da anlayabiliriz. Konuya dahâ güzel açılımlar sağlamak için öncelikle Risale-i Nûrlardan “kışır ve lüb” ile ilgili yerleri alalım ve sonra bu bölümlerden çıkaracağımız tefekkürlerimizi paylaşalım inşâallah. İmân, kabuğunun […]

Risâle-i Nûr’a Kanâat Etmek

Cenâb-ı Hak “Her yüz sene başında dîni tecdîd edecek bir müceddidi gönderiyor.[1]” vaad-i İlâhîsine binaen Risâle-i Nûr eczaları aynı vazîfeyi görmüş. Kanâat verir ki-nass-ı hadîsle-Risâle-i Nûr tecdîd-i din husûsunda bir müceddid hükmündedir. “Zannederim ki, hakâik-i âliye-i îmâniyeyi tamâmıyla Risâle-i Nûr ihâta etmiş; başka yerlerde aramaya lüzûm yok. Yalnız bazan îzah ve tafsîle muhtaç kalmış.[2]”

Öğrenciyi Anlamak

Eğitimci olmanın zorluğunu biliyorum. Önemli olan bu zor mesleğe layık olabilmek için yeterli donanıma sahip olabilmek ve bu donanımı yerinde ve zamanında kullanabilmektir. Aşağıdaki şiirdeki serzenişe muhatap olmamak için mutlaka kendimizi sorgulamalı ve gözden geçirmeliyiz diyorum. Bu şiir hakikaten yaşanmış mı bilemiyorum. Ancak yaşanmış olma ihtimali yüksel olduğu inancı ile lütfen yavrularımıza bakışımızı ve iletişimimizi […]

Risâle-i Nûr’da Âyet ve Hadislerin Tefsîr Usûlü

Öncelikle önemli bir kâide ve düstûru nazarlara sunmak gerekiyor. Bedîüzzamân Hazretleri Sünûhât adlı eserinde ” Bazı âyât(ayetler) ve ehâdis(hadîsler) vardır ki, mutlakadır(kayıtsız, şartsız, serbest, müstakil, yalnız, tektir); külliye (bütüne, umûma, çoğunluğa ait) telâkki edilmiş(anlaşılmış). Hem öyleler vardır ki, münteşire-i muvakkatedir(geçici olarak, belli bir zaman için ortaya çıkan, meydana gelendir); daime(her vakit, sürekli, her zaman) zannedilmiş. […]

Risâle-i Nûr’ları şerh ve îzâhın ölçüleri

“Bu durûs-u Kur’âniyenin dairesi içinde olanlar, allâme ve müctehidler de olsalar, vazîfeleri, ulûm-u îmâniye cihetinde, yalnız yazılan şu Sözlerin şerhleri ve îzâhlarıdır veya tanzimleridir. Çünkü, çok emârelerle anlamışız ki, bu ulûm-u îmâniyedeki fetvâ vazîfesiyle tavzif edilmişiz. Eğer biri, dairemiz içinde nefsin enâniyet-i ilmiyeden aldığı bir hisle, şerh ve îzâh haricinde birşey yazsa, soğuk bir muâraza […]

Çocukların Tâlimi ve Mânevî Eğitim

Çocukların tâlimi, ya cebirle, ya hevesâtlarını okşamakla olur.[1](Münâzarât) Yazımıza Bedîüzzamân Hazretleri’nin Refet Bey’e yazdığı bir mektup ile başlayalım. “Azîz, sıddık, müdakkik kardeşim Refet Bey, Nevzâd-ı mübârekenin dünyaya gelmesini, sizin için bir fâl-i hayr olarak tebrîk ediyorum. İnşâallah “Erkek çocuk kız gibi değildir.[2]” sırrına mazhâr olacak. Âsım Bey gibi senin de bir kız evlâdı dünyaya gelmesi, […]

Okullar Açılırken

Yeni bir eğitim ve öğretim yılına daha başladık. Bu vesileyle bütün öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin ve velilerimizin yeni eğitim ve öğretim yılını kutlarım. Ülkemiz ve insanlarımız için hayırlı olsun. Hiçbirimiz hepimiz kadar güçlü değiliz. Onun için hep birlikte eğitim camiası içindeyiz. Ne olursa olsun hepimiz eğitim ve öğretim ile beşikten mezara kadar iç içeyiz. Artık çoklu zekâdan, […]

Cemaatte vâhid-i sahîh olmazsa

Suâl: Selâmün aleyküm kardeşler. Hizmet Rehberi’nde şöyle bir paragraf okuduk. Diyor ki : ”Cemaatte vahid-i sahih olmazsa cem ve zam; kesir darbı gibi küçültür. İnsanlarda sıhhat ve istikâmet ile vahdet olmazsa ziyadeleşmekle küçülür, bozuk olur, kıymetsiz olur.” Bu paragrafı tamamen anlayamadım. ” Cem ve zam; kesir darbı gibi küçültür.” ne demek? ‘Vahdet olmazsa ziyâdeleşmekle küçülür […]

Esmâ Hazînesi: Kur’ân

Kur ân, şu büyük kâinat kitabının ezelde takdir edilen Rabbimizin marziyatı ve maksadının bir tercümesidir. Ezel Allah’ın geçmiş, hâl ve geleceği an olarak tuttuğu ve an olarak hükmettiği caniptir. Allah ilm-i ezelisinde kâinat için irâde etmiş olduğu bütün maksatlarını Kur’ân’da bildirmiş olduğundan o mukaddes kitabımız olan Kur’ân, kâinatın şifrelerini ve maksatlarını tercüme etmekte ve îzâh […]