His ve Şerîat-i Fıtrîye

Bir çocuğu düşünün. Yakan sobaya yanaşıyor ve ateş onun çocuk oluşuna bakmıyor. Ve çocuk ateşe dokunur dokunmaz elini yakıyor. Böylece ateş çocuğa acımıyor ve merhamet de etmiyor. Çünkü şerîat-ı fıtriye ahkâmı, aklın vücûduna tâbi değildir ki, aklı olmayan birşeye tatbik edilmesin sırrı devreye giriyor. Su boğuyor, ateş yakıyor ve bıçak kesiyor. Çocuk olması veya aklının […]

Sû-i Zannın Yasaklanmasının Hikmetlerini

Sual:Sû-i zannın yasaklanmasının hikmeti neler olabilir? 1.Çünkü insan hüsn-ü zanna memurdur. 2.Yine insan, herkesi kendisinden üstün bilmesi gerekir. 3.Kendisinde bulunan sû-i zan sâikasıyla başkalara teşmil etmemesi gerekir. 4.Başkaların bazı harekâtını, hikmetini bilmediğinden takbih(çirkin görme,beğenmeme) etmemesi gerekir. 5.Sû-i zan, maddî ve mânevî içtimaiyatı zedelediği için.

Mâhiyet ve isti’dâd i’tibâriyle herşeyin ilme bakması

Hakikat ilmini, hakikî hikmeti istersen, Cenâb-ı Hakkın marifetini kazan. Çünkü, bütün hakaik-ı mevcudat, ism-i Hakkın şuââtı ve esmâsının tezâhürâtı ve sıfâtının tecelliyâtıdırlar. Maddî ve mânevî, cevherî-arazî, herbir şeyin, herbir insanın hakikati, birer ismin nuruna dayanır ve hakikatine istinad ederler. Yoksa, hakikatsiz, ehemmiyetsiz bir surettir.(Yirmi Altıncı Söz) Demek, insan bu âleme ilim ve dua vasıtasıyla tekemmül […]

Vesvese ve Teellümât-ı Rûhânîye

Sabri kardeş, Sabırlı ol; ehemmiyetsiz ve zararsız olan vehmî ve asabî hastalığına ehemmiyet verme. Şifaya dua edilmekle beraber, zararsız, hatarsızdır. Çünkü, eğer hatarat, seyyie ise, nasıl ki aynada temessül eden pislik, pis değil ve aynadaki yılan sureti ısırmaz ve ateşin timsali yakmaz. Öyle de, kalbin ve hayalin aynalarında rızasız, ihtiyarsız gelen pis ve çirkin ve […]

Fırsatı Ganimet Bilmek

İğtinâm-ı fırsat; fırsatı ganimet bilmek, fırsatı kaçırmamak, fırsattan istifâde etmektir. Esâsında hayat büyük bir nimettir. Zaman ise o nimeti gayat’ül gâyata sevk etmekte istimâl edilecek en önemli zemberektir. Fırsatlar stok edilmez önemli bir hakîkattir. O halde hayatımızın en önemli gâyesi Kur’ân ve sünnet-i Resûlullah(sav)’ı asrımıza en eşmel ve mükemmel bir sûrette tefsîr eden Risâle-i Nûrları […]

İdâm-ı Ebedî, Haps-i Münferid

İdâm-ı ebedî: Sonsuz olarak idam olmak. Bir nevi ahireti ve tekrar dirilişi inkâr etmek tarzında yok oluş. Vücudu ortadan ebedîyen kaldırılması. İnakar-ı mutlakta olanlar ahiret inancı olmadığı için kendilerini idam-ı ebedî biliyorlar ve bu nedenle de ölmeden ezici bir azap yaşıyorlar. İdâm-ı ebedî inkâr-ı mutlakta olanların halet-i ruhiyesidir. Elbette ki ebedî yokluk yoktur ve kâfirler […]

Cinnî Talebelere Bedîüzzamân’dan Ders

Zübeyir Güzdüzalp Ağabey Anlatıyor: “Emirdağ’da bir gece saat iki buçuktu. Ben Üstâd’ın kapısının önünde zil çalıp çağırır diye bekliyordum. Diğer kardeşlerde öteki odadaydı. Ne zil çalmıştı, ne de kimse içeri girmişti. Ama Üstâd’ın odasından kalabalık sesler geliyordu. Üstâd zile basmadı, benden başka da kimse içeri giremezdi. Hayret içerisinde kapının anahtar deliğinden baktım. Bir de ne […]