Müyûlât-ı kalbiye ve Temâyülât-ı aklîye

Hilkat ağacının neticesi ve semeresi insandır. Malûmdur ki, semere bütün eczânın en ekmeli ve kökten en uzağı olduğu için, bütün eczânın hâsiyetlerini, meziyetlerini taşır ve içine alır. Hilkat-i âlemin hakîkî gâyesi hükmünde olan çekirdeği yine insandır. Hayy-ı Ezelî kâinatı hayat için halk etmiş ve kâinatın merkezine hayatı ve insanı koymuştur. Hayatın hâlis ve sâfi bir […]

Fıtrat-i zîşuur: Vicdan

Fıtrat-i zîşuur: Vicdan Vicdan, insanın içindeki iyiyi kötüden ayırabilen ve iyilik etmekten lezzet duyan ve kötülükten acı duyan insânî bir hisdir. Vicdan insanın bütün his, latife, duygu ve düşüncelerini, bu duygu ve düşüncelerdeki maksat ve niyetleri adım adım izleyen, hiçbirisine bigâne kalmayan, hatır, gönül, hoşgörü, merhamet, dostluk, iltimas vb. tanımadan yargılayıp sorumluluğu takdir eden her […]

Kuvve-i Hafıza

Kuvve-i hafıza Kuvve-i hafıza, insanın hayatında yaşadığı şekil ve suretlerin, ses ve mânâların, hâtıra ve hâdiselerin, renk ve keyfiyetlerin Allah tarafından hardaleden daha küçük olan hafızaya kaydedildiği merkezdir. Yâni, kuvve-i hafıza bir cihetle aklın kayıt arşivi konumundadır. Zâhirî ve bâtınî hislerden gelen şekil ve suretler kuvve-i hafızada olduğu gibi nakşolunur ve muhafaza edilir. Kuvve-i hafıza […]

Kuvve-i Gadabiye

Kuvve-i gadabiye “Bir adamın kuvve-i gadabiyesi olan dâfiası ve kuvve-i şeheviye olan cazibesi olmazsa ölmüş olmuş olur ve hayy iken meyyittir.”[1] Demek ki dafia kuvvesi olan kuvve-i gadabiye, insanın ruhunun yaşayabilmesi için elzem bir duygudur. Bu hakîkate binaen ruhun yaşayabilmesi ve insanın hayatını devam ettirmesini sağlayan üç temel kuvvet vardır. Bunlardan birisi de zararlı şeyleri […]

Zihin

Zihin Zihin, vicdanın anasır-ı erbâası ve rûhun dört havassından birisidir. Zihnin gâyâtü’l-gâyâtı marifetullahtır.[1] Zihin, anlama ve kavrama merkezidir. Fikir ise zihnin kavradıklarından oluşan düşüncedir. İz’an ise, zihin ile hariç arasında bir nev’i muameledir. “Zihin; düşüncenin, algılamanın, belleğin, duygunun, isteğin ve düşlemenin bazı birleşimlerinde görünür olan bilincin ve zekânın kolektif görünüşlerini kapsar. Zihin bilinç akışı olarak […]

Hissiyât-ı İnsâniye

Hissiyât-ı insâniye “Hissiyât güzel olursa, efkâr da müstakîm olur.”[1] İnsanın hissiyâtını ve efkârını münevver yapan muharrik, hiss-i dîndir. Hiss-i dîn ile en âmî ve cahil de olsa efkârı nurlanmış bir aydın gibi hassas olur ve o hiss-i dînden hislenir. Her bir hissin, bir yıldız gibi yükselmesi ve inkişâf etmesi için hiss-i dîn ile metezeyyin olması […]

Zâhirî ve Bâtınî hasseler

Zâhirî ve Bâtınî hasseler Cenab-ı Hak Teâlâ, Hazret-i Âdemi halk eyleyip; duygular, havasslar ve hissiyatlarla donatıp insan olarak şekillendirdi. İnsanın fıtratına derc etmiş olduğu zâhirî be bâtınî hasseleri, rahmet‑i İlâhiyenin hazinelerinde iddihâr edilen nimetleri tartmak ve küllî şükretmek için verdi. Bu sırdan dolayıdır ki zâhirî ve bâtınî duygularımızın her birinin ayrı bir ubûdiyeti, ayrı bir […]

Kuvve-i Akliye

Kuvve-i akliye Kuvve-i akliye insana nef’ ve zararı, iyi ve kötüyü birbirinden temyiz için verilmiştir. İdrâk, anlama ve tefekkür âleti olan kuvve-i akliye, insana has düşünme ve eşyanın hakîkatini yakalama ve esmâ lisânı ile tanıma melekesidir. İnsan akıl ve fikir cihetiyle bütün mahlûkatın üzerinde bir mevkî almıştır. Akıl hazîne-i ilâhiyenin definelerini açmak için bir anahtar […]