‘Bin üç yüz on altı’ târihi

Risale-i Nur’da 1316(Miladi 1900) târihi ve bu târihin son müceddid-i âhirzamânın hayatının önemli bir devresine baktığını biliyoruz. Aynı zamanda “Bin dokuz yüz târihi 1316 târihinin miladi karşılığı olup, Son İmam-ı Hidayete vazife-i memuriyetinin verilmesi başlamıştır.”[1] Risale-i Nur Külliyatı Şualar eseri, Birinci Şua’da 1316 târihine işaret eden başka noktalar da vardır. Mesela: “De ki: Elbette Rabbim […]

Risâle-i Nur’da Menfî Siyâset

Menfî siyâsetten istifade zannı Menfî siyâset ta’biri Bediüüzzaman Hazretleri’ne ait bir tespittir. O,“Din dâhilde menfî tarzda istimal edilmez.  Otuz sene halife olan bir zat, menfî siyâset namına istifade edildi zannıyla, şeriata gelen tecavüzü gördünüz.”[1] diyerek menfî siyâsetin şerîata verdiği zararı ifade etmiştir.  Buradan anladığımız şudur: Menfî siyâsetin tatbikatı, dinin dâhilde menfî tarzda istimal edilmesidir. Otuz […]

Siyâset-i âliye-i İslâmiye

Siyâset-i âliye-i İslâmiye Bediüzzaman Hazretleri “Benim hakîkî vazîfem, neşr-i esrâr-ı Kur’âniyedir.”[1] der ve “Bu memleketle, hamiyet-i İslâmiye noktasından alâkadarım.”[2] tespitini aktarır. Bu vazîfedârlık ise “Evet, bu zamanda hem imân ve din, hem hayat-ı içtimâî ve şerîat, hem hukuk-u âmme ve siyâset-i İslâmiye için gayet ehemmiyetli bir müceddid ister.”[3]  şeklindedir. “Diğer yandan Şam’da allâmelere, siyâset-i İslâmiye […]