İnsan aldanır

İnsan nefis itibarıyla zayıftır, noksandır ve aldanır. Bediüzzaman da kendi nefsi üzerinden bizim nefsimize ders-i ibret kabilinden “Evet, insan aldanır. Ben de öyle bir dessasa aldandım.”[1] der. Bu tespit elbette ki bizlere bir ders ve îkazdır. Her daim teyakkuzda olmamız gerektiğini bildiren bir sözdür. Çünkü “Herkeste nefs-i emmâre bulunur. Bazı da hissiyat-ı nefsiye damarlara ilişir, […]

Haydar Ağa, Haydo, Haydar!

Hâlbuki bize lâzım “Haydar”dır! Bilindiği üzere “Haydar Ağa”, “Haydo” ve “Haydar” tesbitleri Bedîüzzamânî Said Nursî’ye aittir. Mevzu Eski Said Dönemi Eserleri’nden Münâzarât ve Nutuk’ta geçer. Münâzarât’taki bahis devrin hükümetine karşı aşırı muhabbet veya lakaytlığa karşı gösterilen tepkilere söylenmiş sözlerdir.         Saîd Nursî “Maatteessüf, sû-i tesadüfle hükûmete itiraz edenlerden ehl-i ifrat ve ehl-i tefrite rast geldim. […]

Kuvve-i Gadabiye

Kuvve-i gadabiye “Bir adamın kuvve-i gadabiyesi olan dâfiası ve kuvve-i şeheviye olan cazibesi olmazsa ölmüş olmuş olur ve hayy iken meyyittir.”[1] Demek ki dafia kuvvesi olan kuvve-i gadabiye, insanın ruhunun yaşayabilmesi için elzem bir duygudur. Bu hakîkate binaen ruhun yaşayabilmesi ve insanın hayatını devam ettirmesini sağlayan üç temel kuvvet vardır. Bunlardan birisi de zararlı şeyleri […]

Kuvve-i Şeheviye

Kuvve-i şeheviye Tagayyür, inkılâp ve felâketlere mâruz ve muhtaç şu insan bedeninde iskân edilen ruhun yaşayabilmesi için üç kuvvetten birisi de kuvve-i şeheviye-i behimiyedir. Kuvve-i şeheviye; menfâatleri celp ve cezb için ihdâs edilmiştir. Kuvve-i şeheviye aynı zamanda iştihâr etmiş on latife olan letâif-i aşeredendir. İnsandaki kuvve-i şeheviye, kuvve-i gadabiye ve kuvve-i akliye Sâni tarafından tahdit […]