Haydar Ağa, Haydo, Haydar!

Hâlbuki bize lâzım “Haydar”dır! Bilindiği üzere “Haydar Ağa”, “Haydo” ve “Haydar” tesbitleri Bedîüzzamânî Said Nursî’ye aittir. Mevzu Eski Said Dönemi Eserleri’nden Münâzarât ve Nutuk’ta geçer. Münâzarât’taki bahis devrin hükümetine karşı aşırı muhabbet veya lakaytlığa karşı gösterilen tepkilere söylenmiş sözlerdir.         Saîd Nursî “Maatteessüf, sû-i tesadüfle hükûmete itiraz edenlerden ehl-i ifrat ve ehl-i tefrite rast geldim. […]

“Küstüm” demeyiniz. Bu pek hatâdır!

Küsmek, insânî bir zâaf hâli olup; darılmak, gücenerek yüz çevirmek, konuşup görüşmez bir tavır almak mânâsında bir kavramdır. Ehl-i hizmetin istimâl etmemesi gereken bir tavırdır. Çünkü Üstâd Bedîüzzamân Hazretleri “Kardeşlerimden ricâ ederim ki: Sıkıntı veya ruh darlığından veya titizlikten veya nefis ve şeytanın desiselerine kapılmaktan veya şuursuzluktan arkadaşlardan sudur eden fena ve çirkin sözleriyle birbirine […]