Alan da pişman, almayan da…

Bazı meseleleri anlatmak için ya bir kıssa, ya da temsili hikâyecikler anlatırız. Risâle-i Nur müellifi Üstâd Bedîüzzamân Hazretleri’nin de temsilî hikâyecikleri çokça istimal ettiğini biliyoruz. Çünkü, temsilât Kur’ânî bir metoddur. Anlatmak istediğimiz hakîkatleri okuyucuya daha kalıcı ve tesirli anlatmada etkili bir yöntemdir. Bizler de Risâle-i Nur’u okuyan ve okumayanlar ile ilgili pişmanlık hâlini anlatmak için […]

Risâle-i Nur’da İnsan

İnsan denen mucîze-i kudret Bediüzzaman’ın “Evet, Risaletü’n-Nur, size mükemmel bir me’haz olabilir. Ve ondan erkân-ı imaniyenin her birisine, meselâ Kur’ân’ın kelâmullah olduğuna ve i’cazî nüktelerine dair, müteferrik risalelerdeki parçalar toplansa veya Haşre dair ayrı ayrı bürhanlar cem edilse ve hakeza mükemmel bir izah ve bir haşiye ve bir şerh olabilir.”[1]tespitine istinaden bizler de müteferrik risalelerden […]