Bediüzzaman ve İttihâd ve Terakkî

Târihî açıdan Bediüzzaman Said Nursî’nin Divan-ı Harb-i Örfî Savunması[1] çalışmasında İttihâd ve Tarakkî ile ilgili açıklamalara yer verilmiştir. Buraya göre: “İttihâd ve Terakkî fırkasının kökenleri ve yapısı, iç ve dış destekçileri analiz edildiğinde, o döneme ait karanlıkta kalan birçok konu ve hadise kendiliğinden aydınlığa kavuşacaktır. Bu sebeple, 31 Mart sürecinde gelişen olaylarda kesinlikle İttihâd ve […]

Divan-ı Harb-i Örfî’nin basımı

Bediüzzaman’ın Divân-ı Harb-i Örfi Müdâfa’ası 11 Mayıs 1325/24 Mayıs 1909 tarihinde yapmış olduğu târihî savunması ile beraatla neticelenir. Bediüzzaman Hazretleri’nin bu târihî müdâfa’ası sonradan kitap olarak neşredilir. Divan-ı Harb-i Örfî adlı bu eser, bir müdafaadan ibarettir. Târihî bir tahlildir. 31 Mart Vak’ası’na ışık tutacak önemli bir eserdir. Bedîüzzamân Hazretleri’nin 31 Mart Vak’asıla hiçbir alâkası yoktur. […]

Bediüzzaman’ın basılan ilk eseri: Nutuk

Evvela şunu ifade edelim ki, 1326/1910 Bediüzzaman için önemli ve kargaşalı bir yıldır. Ancak bu fırtınalı günlerde dahi onun Kur’ân’a hizmet edeceği Kur’ânî işaretlerle teyid edilmiştir. (Yegûlûne Rabbenâ etmimlena nûrenâ) “Derlek ki; Ey Rabbimiz, “Nurumuzu tamamla.”[1] hem mânâca kuvvetli münasebeti var, hem cifirce bin üç yüz yirmi altı(1326/1910) ederek o tarihteki Hürriyet İnkılâbından neş’et eden […]

Bediüzzaman’ın Gazete Çıkartma teşebbüsü

Bediüzzaman’ın Gazete Çıkartma teşebbüsü Bediüzzaman gazetelerde yayımlanan makalelerinin yanı sıra ilk kez yeni bir teşebbüste bulunmak üzere, 1 Şubat 1909 tarihinde çıkaracağı gazetesinin müracaatını gerçekleştirmiştir. Marifet ve İttihâd-ı Ekrâd adıyla haftalık olarak çıkaracağı Türkçe ve Kürdçe gazetesi için 1498 numaralı bir arîza (dilekçe) ile teşebbüste bulunur ve gerekli mercilerle yazışmalar yapılır. Gazetenin çıkarılmak istenmesinin sebebini […]

Bediüzzaman’ın makâle yazdığı gazeteler

Bediüzzaman’ın makâle yazdığı gazeteler Öncelikle Bediüzzaman Hazretleri’nin gazeteler ile ilgili tespitlerine bakalım. Çünkü bu konuda çok önemli tespitler ve prensipler ortaya koyuyor. Mesela “Volkan gibi cerâid-i diniye ile nesâyih-i diniyeyi, o mütehassis ve müteheyyiç vicdanlara yağdırmak istiyoruz.”[1] der. Böylece “dinî gazete”lere, “dinî nâsihât” noktasında müsbet bakar. Çünkü dinî gazeteler hisli ve heyecanlı vicdanlarda te’sirli nâsihat […]