“Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, akledecek kalpleri, işitecek kulakları olsun? (Dolaştılar, ama ibret almadılar). Çünkü gerçekte gözler değil, göğüslerdeki kalpler (kalp gözleri-sağduyuları) kör olur.”[1] Yukarıdaki âyet akleden kalbi açıkça ifade ediyor. Bediüzzaman da “Nur-u akıl kalbden gelir.” “Ziya-yı kalbsiz olmaz nur-u fikir münevver.”[2] tespitini yapıyor.
Kalb ve dimağ bir merkezdir
İnsan kalbinin öyle bir kabiliyeti vardır ki, bir harita veya bir fihriste gibi bütün âlemi temsil eder. “İşte, madem kalb ve dimağ-ı insanî bu merkezdedir; çekirdek hâletinde bir şecere-i azîmenin cihazatını tazammun eder ve ebedî, uhrevî, haşmetli bir makinenin âletleri ve çarkları içinde derc edilmiştir. Elbette ve herhalde, o kalbin Fâtırı, o kalbi işlettirmesini ve bilkuvve tavırdan bilfiil vaziyetine çıkarmasını ve inkişafını ve hareketini irâde etmiş ki, öyle yapmış. Madem irâde etmiş; elbette o kalb dahi akıl gibi işleyecek.”[3]
Allah, kâinatın işleyişini ve insanın hayatında çözülmez zannettiği problemlerle karşılaştığında çareyi kendi ceset ve ruhuna derç etmiştir. İnsan önce enfüsî tefekkürü rehber alırsa kullanma kılavuzu olan vahiy sayesinde birçok sırları keşfedebilir. Bir doktorun kalbin özel hücrelerinin keşfedilmesiyle nasıl ateist olmaktan kurtulduğuna dâir ilginç anlatımını okuyacağız birlikte.
Kalbte özel hücrelerin keşfedilmesi
Bir doktoru ateist olmaktan kurtaran araştırma ve bizzat çekmiş olduğu videoda kendi anlatımları şöyle: “Beni Allah’a yaklaştıran en önemli bilgi 1991 yılında bilim adamlarının kalbte özel hücrelerin olduğunu keşfetmeleriydi. Bu hücrelerin sayısı yaklaşık 40.000 hücre civarında. Bu hücrelere “Special Cells” adını verdiler. Yani manası çok özel hücreler demek. İlginç olan şey ise bu hücreler sinirsel hücrelerdir ve kendine has bir sistemi oluşturur. Bu sistem beyinden bağlantısız bir şekilde kalbin tefekkür etmesini (düşünmesini) ve hatırlamasını sağlıyor. Bu şu anlama geliyor, hayatı yaşama konusunda kalbin düşünme ve anlamada bir rolü vardır. Tamamen dinden farklı bir şekilde çalışıyor, beynindeki düşüncelerden farklı. Kur’ân-ı Kerim’de bir âyet var, bu âyet beni deli ediyordu. Âyeti anlamaya çalışıyordum ama anlayamıyordum. Ne zaman bu âyeti okusam şaşkınlık içinde kalırdım. Bu âyet Araf Suresi’nde geçen bir âyet. Rabb’imiz buyuruyor ki “Onların kalpleri var ama bununla gerçeği düşünüp anlamazlar.”[4]Ben bu âyeti okuduğumda şaşırıyordum ve kendime insan kalbi ile değil, beyniyle (aklıyla) düşünür ve anlar diyordum. Ama âyette “kalbleriyle düşünmekten” bahsediyor. Normalde âyetin şöyle olması gerekirdi “Onların akılları var ama düşünüp anlamazlar.” Ben kendi kendime nasıl kalbleri var ama anlamazlar diye düşünüp dururdum. Kendi kendime âyeti te’vil ederdim, belki kalbler değiştiği için böyle tabir kullanılmış düşünürdüm. Yani elle tutulabilir bir kanıta ulaşamadım. Tâki tıp ilmi kalbte hücrelerin olduğunu keşfedene kadar. Hatta İngilizce’de buna “Brain Special cells” diyorlar. Yani beyindeki hücrelere benzeyen ama beyinde değil kalbte olan hücreler demek. Yaptığım araştırmalar ve çalışmalar neticesinde şu inanca vardım: Çocukluktan travma yaşayanlar, sıkıntısı olanlar, kaygılı olanlar vs kendi düşünme yöntemlerini değiştirseler bile, adama bak şöyle düşün desen bile, çoğu zamanlar adamın kendi düşünme yöntemi bile ona fayda vermemesinin sebebi budur. Psikolojik destek neden önemli? Sevgi neden önemli? Hayatımızda bizi sevecek, bizi dinleyecek, bize sarılıp bizi koruyacak bir insana neden ihtiyaç var? Sevgi neden zorunludur? Çünkü “Kalpleri var ama düşünüp anlamazlar.”
Beyine destek veren hücreler
2000’li yıllarda Glial’a benzeyen (beyine destek veren) yeni bir hücre daha keşfedildi. Bu alanda uzmanlaşmak isteyen veya ilgisi olanlar için söylüyorum. Bize ilimden sadece az bir şey verildi. Ben bugün önemli bir mesaj vereceğim. Çocuğuna terbiye vereceğin zaman veya söylediğin birisinin endişeden, kaygıdan, vesveseden vs kurtarmak… İstediğin zaman şuna dikkat etmen lâzım, konu sadece onun fikirlerini değiştirmek değil, çoğu insan bana doktor bey ben bunun yanlış olduğunu biliyorum, ama hala mutsuzluğu, korkuyu vs hissediyorum diyor. İşte bunun sebebi kalbte hafızanın olması ve cüz’i bir düşünmenin bulunmasıdır. Ben şu an sizinle konuşurken bile iki farklı tarafımı kullanıyorum. Hem aklımı hem kalbimi kullanıyorum. Bu iki tarafı zoraki olarak kullanıyorum, kendi keyfimden değil. Bundan dolayı bir insanla tanıştığınızda ikisini bir kullanırsınız. Sana sorsam desem ki falanca kişiyle görüşmen nasıl geçti? O ana ait aklında canlandırdığın şeyler sadece bilgi mahiyetinde olmaz. Yani aklına sadece şöyle pantolon giymişti, üstünde şu gömleği vardı demezsin. Aynı zamanda sana hissettirdiği şeyleri söylersin. (örneğin iyi biriydi) Bu hissiyat senin kalbinde bir hafızanın olduğunu gösterir. Küçüklüğünde kötü muameleye maruz kalan bir çocuk bu yaşadıklarını sadece aklında depolamaz, aynı zamanda kalbine depolar. Bundan dolayı küçüklüğünde travma yaşayan veya kötü muamele gören bir kadın büyüdüğünde ona karşı iyi muamelede bulunsanız bile sizin bu iyi niyetinizi kabul etmez. Sizin iyi davranmanıza karşı içinde bir mani olma içgüdüsü vardır. Sadece kadınlar değil, erkeklerde de durum aynıdır. Çünkü kalbte bunları kaydeden ve depolayan hücreler var.
Ateist olmaktan kurtuldum
Sübhanallah! Allah’ın öyle askerleri var ki onu kendisinden başka kimse bilemez. Benim öğrenmiş olduğum bu bilgi hayatımın dönüm noktasıydı. Çünkü az kalsın ateist olmaya doğru gidiyordum. Çünkü insanoğlu Rabb’imizin kendisine verdiği aklı kullanmaya tenkit ve meydan okumayla başlıyor. Tabii bu yanlış bir şey de değil aslında, bu Hz. İbrahim(as)’in sünneti. Ölüyü nasıl dirilttiğini bana göster, demişti. “Rabbi ona yoksa inanmadın mı?” dedi. İbrahim: “Hayır! İnandım, fakat kalbimin mutmain olması için görmek istedim.”[5] Benim de kalbimin mutmain olması bu âyetin sayesinde oldu. Bu bilgi sayesinde duygusal zekâya yöneldim, bu bilgi sayesinde hayatım değişti, bu bilgi sayesinde insanları daha iyi anlamaya başladım.”[6]
Abdülbâkî Çimiç
[1] Hacc Suresi: 46
[2] Sözler(Lemaat),2017, s.789
[3] Mektubat, 2017, s.523
[4] Araf Suresi: 179
[5] Bakara Suresi, 260
[6] Video Linki: https://www.instagram.com/reel/DBF3XWTCgx2/?igsh=bzBtMGhycWhkcWli