Keyfiyet, kabiliyete tâbidir

Keyfiyet, kabiliyete tâbidir Kâinatta keyfiyetli eşya her daim azdır. Keyfiyet ise, kabiliyete tâbidir. Çünkü keyfiyet bir şeyin aslı ve özüdür. Şu kâinatta, nihayet derecede mebzuliyet ve ucuzluk içinde, nihayet derecede san’atça ve kıymetçe yüksek ve âli bir keyfiyet görünüyor.[1] Bir şeyin vücudunu bilmek, o şeyin keyfiyet ve mahiyetini bilmekten ayrıdır.[2] Keyfiyet-i teşekkül nasıl olursa olsun, […]

İmân, Marifet ve Muhabbet Hakîkati

İmân, marifet ve muhabbet hakîkati Bediüzzaman “Aşk, şiddetli bir muhabbettir.”[1]der. Onun için aşkın temeli muhabbettir. Muhabbet, kalbin zevk aldığı şeye meyletmesidir. Elbette aşk-ı mecâzî, aşk-ı hakikîye inkılâb etmesi lâzımdır. Şöyle ki: “Dünyanın fâni yüzüne karşı olan aşk-ı mecazî, eğer o âşık, o yüzün üstündeki zeval ve fenâ çirkinliğini görüp ondan yüzünü çevirse, bâki bir mahbub arasa, dünyanın pek […]

Mânevî Kapılar

Esmâ-i Rabbâniye kapısı… Maddî kapıların yanında mânevî kapılar da var. Bunlardan en önemlisi; Esma-i Rabbâniye kapısı. Esmâ-i Rabbâniye kâinata tecelli eden esmâ temessülatıdır. Bir nevi eşyanın melekûtiyet cihetidir. Bu kapıdan girenler eşyada tecellî eden esmâ burçlarına çıkar. Kâinatı harfî olarak tefekkür eder. Mânâ okyanuslarına açılır. Esmâ penceresinden kitab-ı kâinatı taallüm eder. Esma-i Rabbâniye kapısı âyine-i […]

Risale-i Nur’u tanımak bir ihsân-ı İlâhidir

Risale-i Nur’u tanımak bir ihsân-ı İlâhidir Hassas ruhlar Risale-i Nur’a intisap ederler. Çünkü Risale-i Nur hassasiyet istiyor. Bir muallim kardeşten şu cümleyi bizzat dinlemiştim. “Nur Talebeleri çok ince ve nazik oluyorlar. Bu incelik okudukları eserlerden kaynaklı olmalı.” Hakîkaten hakîkî Nur Talebeleri ahvâli, etvârı, ekvâli ile temâyüz ediyor. Çünkü Nur talebeleri “zulümât-ı beşeriye içinde elmas gibi […]

İnsan, aziz bir misafirdir

İnsan, aziz bir misafirdir İnsan, Hâlık-ı Kâinatın kıymetli bir memuru ve şerefli bir misâfiridir. Hem de aziz bir misâfirdir. İnsanın azizliği, ona ikrâm edilen nimetlerden, en azından yediklerinden ve sofrasından bellidir. Koyun ot yiyor, sen; koyunun sütünü içiyorsun, etini yiyorsun. Tavuk, çöplükte eşiniyor ve öyle besleniyor. O mısır ve darı yiyor. Biz ise tavuğun etini […]

Okumak Üzerine Tefekkürler

Okumak üzerine tefekkürler “Ey kendini insan bilen insan! Kendini oku. Yoksa hayvan ve câmid hükmünde insan olmak ihtimali var.”[1] diyen asrın müceddid ve mütefekkiri ne kadar mükemmel bir hakîkate işâret etmiş. Zübeyir ağabey de bir konferansında “Nurları taşımak, okumak, daima okumak için zamanlarınızı büyük bir kıymetle kıymetlendireceksiniz. Nurları okumak sevgisiyle, Nurları okumak heyecanıyla, Nurları okumak […]

Röportaj: Risâle-i Nur’u nasıl tanıdım?

Medresetü-z Zehra modeline âcilen ihtiyaç vardır Eğitimci-araştırmacı ve yazar Abdülbâkî Çimiç ile Risâle-i Nur’ları, ‘Bediüzzaman’ın Hayatı’ndan Tespitler yazı serisini, ilmî, içtimâî, sosyal meseleler ve eğitim modeli üzerine konuştuk. Hocam âdet üzerine herkese sorduğum üzere size de sormak istiyorum Abdülbâkî Çimiç kimdir, kısaca kendinizi tanıtır mısınız? 1963 yılında Ordu ili, Korgan ilçesi, Yenipınar Mahallesi’nde doğdum. Çocukluğum […]

Hanımlar taifesi Risale-i Nur’la fıtraten alâkadârdır

Ehl-i iman âhiret hemşirelerim olan kadınlar taifesi ile bir muhavere yapan Bediüzzaman Hazretleri, Hanım talebeleri için “O mübarek âhiret hemşirelerim olan taife-i nisâ” ve “Bazı vilâyetlerde taife-i nisâdan samimî ve hararetli bir surette Nurlara karşı alâkalarını gördüm” [1] diye ifade buyurur. Hanımlar taifesinin bu zamanda bir rehbere muhtaç olduklarını söyleyerek müstakil olarak Hanımlar Rehberi’ni telif […]

“Ben hakikati arıyorum…”

Bazı insanların farkı, simalarındadır. O tebessüm eden yüzde tecelli eden müşfik isimler nazar-ı dikkati hemen celbeder. Bu fıtrî bir hâldir. İnsanın simasındaki halis tebessüm ve fıtrî ahval, ikinci bir niyet ile o fıtrîlikten çıkar ve ferasetli nazarlar bu hâli hisseder. İşte 9 Ağustos 2020 tarihinde Rabbimin rahmetine kavuşan makbul bir kul olduğuna kanaat-i kalbim ile […]