Meyelân, İllet-i Tâmme ve Rüçhâniyet

Ne zaman Kader Risâlesi’ni okuduysam hep anlamakta zorlandığım bir bölüm vardır. Bununla da kalmıyor yaptığımız derslerde de bu bölüm her okunduğunda önce bir sessizlik başlıyor ve okuyan kardeşimiz bu kısmın diğer ağabey ve kardeşler tarafından izâh edilmesini istiyorlardı. Açıkçası şahsım adına bu bölümde ben de zorlanıyor ve izâh cihetine gitmiyor sadece Üstâd’ın bu kısım için […]

Biz İsteriz Allah(cc) Yaratır

Kul, kendi fiilinin yaratıcısı değildir. Kulun elinde ancak ve ancak emr-i itibârî dediğimiz kesb vardır.Yani kul, cüz’î irâdesini, niyeti ve kasdı yönünde kullanabilir. Zira, Allah’tan başka hakîkî tesir, icad sahibi yoktur. Kul bir fiili işlemek talebinde bulunur, Allah da kudretiyle o fiili yaratır. Allah hiçbir kulunu cebirle iş yaptırmaya zorlamaz. Kulunun eline yaratma ve icad […]

Her Şey Kaderde Yazılı İse….

Cüz-i ihtiyârî veyahut irâde-i cüz’iye, insana Allah’ın verdiği az bir arzu serbestliği, dilediği gibi hareket edebilme özelliğidir. Yani kulların hür ve serbest olarak hareket etme arzusudur. Kader ise; varlıkların ve hadiselerin bütün halleri ve vasıflarıyla, sebepleri ve şartlarıyla, hâiz oldukları kuvvet ve kabiliyetleriyle, varlık âlemine gelecekleri zaman ve mekânlarıyla Allah (c.c.) tarafından ezelde tâyin buyurulması […]

Kader, Kazâ ve Atâ

İslâm’ın açıklanmamış hiçbir meselesi yoktur. Her konusu gayet açık bir şekilde anlatılmıştır. Ancak halk arasında bazı İslâmî konular yanlış anlaşılabilmiştir. Bunların başında da “kader” konusu gelmektedir. Bu konu îmânî bir mesele olduğu için, bazı î’tikâdî sapmalar içine girildiği de görülmüştür. Doğru İslâmiyeti ve İslâmiyet’e lâyık doğruluğu öğrenmek ve yaşamak gerekmektedir. Doğru İslâmiyeti öğrenmek ve yaşamak […]