İslâm’da Kadın ve Erkeğin Vazîfeleri

Tesettürün kaldırılması evlenmeyi çoğaltmıyor hatta azaltıyor. Çünkü açık saçıklık bir nevî i’timâdı ve sadakâti kırıyor. Bundan endişe eden insanlar sadakâtsiz bir eş olacağına evlenmeyeyim ve onun sıkıntısını çekmeyeyim diye düşünüyor olmalıdır. Bu nedenle de gayr-i meşru yol olan fuhşa girerek izdivâcı tercih etmiyor. Hatta kendisi asrî birisi de olsa fıtrî olarak eşinin namuslu olmasını istiyor. Tesettürün ref’î ise güven ve sadakâti sarsıyor.Kadın kocasını kendi emir ve inhisârı altına alamaz. Çünkü kadın ailenin müdir-i dahilîsi yani iç müdürüdür ve ailenin dâhili vazîfelerinden sorumludur. Kocanın evinin ve malının emniyeti ve bir nev’î bekçisi ve emniyet memuru konumundadır. Evladının eğitimi ve yetiştirilmesinde kadın önemli bir konumdadır. Her şeyin muhafaza edilmesinde güven ve emin olması gerekir. Bu nedenledir ki kadının en esâslı hasleti sadakâttir, emniyettir.

Açık saçıklık ise kocanın nazarında sadakâti ve emniyeti kırar. Bu ise tam bir güven kaybına sebeb olur. Böylece kadın, kocası nazarında emniyeti ve sadakâti kaybeder, ona vicdan azâbı çektirir.

Erkeklerde en güzel haslet olan cesaret ve sehâvet kadınlarda olmamalıdır. Çünkü bu özellikler kadınlarda sû-i istimâl edilebilir. Ailenin emniyet ve sadakâtine zarar olur. Çünkü cesaret ve sehâvet kadınlarda bulunsa bu iki haslet ahlâk-ı seyyiedendir, kötü haslet sayılırlar. Çünkü kadınlar cesaret ve sehâveti sû-i istimâl ederek kocasının malını dağıtabilir ve muhafaza edemez. Böylece kocanın emniyetle korumasına bıraktığı mal zarar görür ve bu hal kocanın karısına karşı sadakâtini ve güvenini kırar. Eşim malımı korumuyor ve güvencimi sarsıyor diye düşünür ve böylece ailedeki emniyet ve güven sarsılmış olur. Bu noktadan bakıldığında kadının en önemli özelliklerinin başında emniyet ve sadakât gelir. Tesettürsüzlük ise bu emniyeti ve sadakâtı sarsmaya başlar ve ailenin temel direkleri yıkılmaya başlar.

Erkeğin vazîfesi ise eşine hazînadarlık ve sadakât değildir. Yani erkek müdir-i dahilî değildir ki ailenin malı ve mülkü onun korumasına verilsin. Bu vazîfe tamâmen kadının uhdesindedir. Erkeğin vazîfesi himâyet ve merhamet ve hürmettir. Erken ailesini koruyacak, onların rızkı için çalışacak ve onlara hürmet edecektir. Emniyet ve sadakât kadının vazîfesi iken, himâyet ve merhamet ve hürmet de erkeğin vazîfesidir. Bu hal fıtrî bir durumdur. Fıtratın aksine hareket edilmemelidir. Erkekten emniyet ve sadakât birinci derecede beklenmemelidir. Bu nedenledir ki erkek inhisâr altına alınmaz ve zarûret durumunda başka kadınları nikâhı altına alabilir. Başka kadınları nikâh altına alması bir ruhsattır. Çünkü ikinci bir kadını nikâhı altına aldığında kadının ona karşı sadakâtsizlik ithamı olmamalıdır. Çünkü erkek fıtrî olarak vazîfelerinde bir sû-i istimâl yapmamıştır. Erkeğin özellikleri ve vazîfeleri olan cesaret ve sehâvet ile birlikte himâyet ve merhamet ve hürmette karısına karşı hata yapmamalıdır. Eşini ve ailesini korumalı, onların rızkına çalışmalı ve onları ma’dûr etmemelidir.

Bu konuya Bedîüzzaman Hazretleri şöyle işâret etmiştir.

“Halbuki tesettürün ref’i, izdivacı teksir etmeyip çok azaltıyor. Çünkü, en serseri ve asrî bir genç dahi refika-i hayatını namuslu ister. Kendi gibi asrî, yani açık saçık olmasını istemediğinden bekâr kalır, belki de fuhşa sülûk eder.

Kadın öyle değil; o derece kocasını inhisar altına alamaz. Çünkü kadının-aile hayatında müdir-i dahilî olmak haysiyetiyle kocasının bütün malına, evlâdına ve herşeyine muhafaza memuru olduğundan-en esaslı hasleti sadakattir, emniyettir. Açık saçıklık ise, bu sadakati kırar, kocası nazarında emniyeti kaybeder, ona vicdan azâbı çektirir. Hattâ erkeklerde iki güzel haslet olan cesaret ve sehâvet kadınlarda bulunsa, bu emniyete ve sadakate zarar olduğu için, ahlâk-ı seyyiedendir, kötü haslet sayılırlar. Fakat kocasının vazifesi, ona hazinedarlık ve sadakat değil, belki himâyet ve merhamet ve hürmettir. Onun için, o erkek inhisar altına alınmaz, başka kadınları da nikâh edebilir.(Yirmidördüncü Lem’a)”

Bâkî ÇİMİÇ

[email protected]

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir