Risale-i Nur’u tanımak bir ihsân-ı İlâhidir

Risale-i Nur’u tanımak bir ihsân-ı İlâhidir Hassas ruhlar Risale-i Nur’a intisap ederler. Çünkü Risale-i Nur hassasiyet istiyor. Bir muallim kardeşten şu cümleyi bizzat dinlemiştim. “Nur Talebeleri çok ince ve nazik oluyorlar. Bu incelik okudukları eserlerden kaynaklı olmalı.” Hakîkaten hakîkî Nur Talebeleri ahvâli, etvârı, ekvâli ile temâyüz ediyor. Çünkü Nur talebeleri “zulümât-ı beşeriye içinde elmas gibi […]

İnsan, aziz bir misafirdir

İnsan, aziz bir misafirdir İnsan, Hâlık-ı Kâinatın kıymetli bir memuru ve şerefli bir misâfiridir. Hem de aziz bir misâfirdir. İnsanın azizliği, ona ikrâm edilen nimetlerden, en azından yediklerinden ve sofrasından bellidir. Koyun ot yiyor, sen; koyunun sütünü içiyorsun, etini yiyorsun. Tavuk, çöplükte eşiniyor ve öyle besleniyor. O mısır ve darı yiyor. Biz ise tavuğun etini […]

Güney Avrupa Müdebbirler Programı

Almanya için hazırlıklar ve yolculuk Önce 9-28 Aralık 2021 tarihleri arasında Güney Avrupa Yeni Asya Meşvereti tarafından davet edildiğimiz, ancak o günlerde Almanya’nın pandemi kısıtlamaları nedeniyle ertelenen müdebbirler okuma programına 24-28 Haziran 2022 tarihleri arasında katılmak nasip oldu. Yaptığımız görüşmeler neticesinde Risale-i Nur’dan yirmi civarında mevzu üzerinde mutabık kaldık ve bizler Risale-i Nur’dan ilgili mevzuların […]

Bediüzzaman’ın Âlem-i İslâm için müjdelediği üç nur

Bediüzzaman’ın Âlem-i İslâm için müjdelediği üç nur Bediüzzaman Hazretleri’nin âlem-i İslâm için müjdelediği üç nurun inkişafa başlama zamanları farklı yorumlanabilir. Konuyu Bediüzzaman’ın Risale-i Nur’da verdiği bazı müjdeler canibinden de değerlendirebiliriz. Bu nurlardan birincisini Risale-i Nur’un zuhuru ve iman hizmetlerinin inkişafı olarak kabul edebiliriz. Bediüzzaman’ın, Eski Said döneminde bir nur görüyorum dediği, bu nurun Osmanlı Devleti’nin […]

Bediüzzaman’dan Meşrûtiyet tespitleri

Bediüzzaman, istibdadı tam tedavi edecek olan tiryak-ı Meşrûtiyeti şöyle tarif eder: İşte, Meşrûtiyet “Ve işlerde onlarla istişare et.[1] Onların aralarındaki işleri istişare iledir.”[2] ayet-i kerîmelerinin tecellisidir ve meşveret-i şer’iyedir. O vücûd-i nurânînin kuvvete bedel, hayatı haktır, kalbi marifettir, lisânı muhabbettir, aklı kànundur, şahıs değildir. Evet, Meşrûtiyet hâkimiyet-i millettir; siz dahi hâkim oldunuz. Umum akvamın sebeb-i […]

Mevcûdât

Mevcûdât, Esmâ-i Hüsnâ’nın tecellîyatını izhâr, ifhâm, îzâh için bir takım İlâhî mektûblardır ki, içlerinde yazılı deliler, bürhanlar, harikâlar  mû’cize-i kudrettir. Her biri birer vazîfe-i âliye ile muvazzaf birer me’mûr-u Rabbânîdir. Sultân-ı Ezel ve Ebed’in râiyeti hükmündedir. Mektûb-u Samedânî ve birer âyine-i esmâ-i Rabbâniyedir. Esmânın kudsî cemâllerini irâe eden âyinelerdir. Esmânın güzel nakışlarını gösteren levhâlardır. Esmânın […]

İsmi gibi Metin ve Er bir kişi: Metin Erkişi

Aziz kardeşim, meslektaşım, dâvâ arkadaşım Metin Erkişi’nin hatırasına… Metin hocamızla tanışmamız yıllar önceye dayanıyor. Mânevî hizmetler vesilesiyle tanışmamız sonrası yeğeninin bulunduğumuz ilçeye atanması ile daha yakın görüşür olmuştuk. Ancak onunla daha yakın ve hasbî sohbetlerimiz Tokat’ta yapmış olduğumuz 4.Yetişkinler Risale-i Nur programında olmuştu. Sakin, sessiz, ancak çok müdakkik oluşu dikkatimi çekmişti. Zaman zaman hususi sohbetlerimizde […]

Risâle-i Nur’dan nasıl istifâde ederiz?

* Ey aziz kardeşim! Allah’a karşı âcizlik ve ihtiyacını hissetme esasına dayanan bu yolda şu dört şey lâzımdır: “Acz-i mutlak, fakr-ı mutlak, şevk-i mutlak, şükr-ü mutlak.”(Sonsuz acz, sonsuz fakr, sonsuz şevk, sonsuz şükür.) Öyleyse Risâle-i Nur’u acz ve fakrımızı anlayarak okumalıyız. Evet evet, acz ve fakr ile tevekkül ve iltica ile nur kapısı açılır zulmetler […]

Hakîkat nasıl gizlenir?

“Kamer, nuru çekildikçe vücudunu kaybettiği gibi, nursuz çok küreler, mahlûklar, gözümüzün önünde olup göremiyoruz.”[1] Aynen öyle de, gözümüzün önünde bulunan Şems-i Kur’ân’nın nuru olan Risale-i Nur hakîkatlerinin de bazen nuru çekilir,  gizlenir ve muhataplarına görünmez. Bunun elbette çok hikmetleri ve sebepleri vardır. Bediüzzaman Hazretleri de siyâset cazibesi ile bakılan bir mevzu neticesinde “Fakat heyecanlı tevillerim […]