Yetişkinler Okuma Programından Görüşler

11705348_692976467515394_936906770499711793_n5.Yetişkinler Okuma Programından Görüşler

Beş senedir yapılmakta olan Orta Karadeniz Bölge illerinin katılımıyla deruhte edilen Yetişkinler Risale-i Nur Okuma Programı ile ilgili katılımcılara programı değerlendirmelerini istedik. Çok özel ve güzel değerlendirmeler yapıldı. Numune-i imtisal olması dileğiyle yetişkinlerin program düşüncelerini istifadenize sunuyoruz. (Abdülbâkî ÇİMİÇ)

1-İlhan KOÇGÖZ- TOKAT        

Bu programlar özellikle Ramazan ayının güzelliğiyle birleşince, ortaya tadı doyulmaz mânevî lezzetler çıkarıyor. İnsanı adeta melekleştiriyor. Ben Çorum’daki okuma programından sonraki yaptığım ufak yanlışlarda vücuduma yapılan hafif iğnelemelerle Allah tarafından ikaz edildiğimi anladım.

Gün içinde yemek, çay derdi olmadığından sadece konulara, Risale-i Nur’lara odaklanmak, zamanımızın verimli geçmesini sağlıyor. Her yıl iple çektiğim okuma programı bizi kendimize getiriyor, bir yılın şarzını veriyor. Daha verimli geçme adına diğer illerdeki okuma programları gözden geçirilip daha fazla netice alınabilir.

Farklı yerlerden nur erleriyle bir araya gelmek yeni dostluklara kapılar açıyor. Bunca zahmete katılan Samsun Yeni Asya’daki kardeşlerimize bu dört dörtlük hizmetlerinden dolayı teşekkür eder, saygılar sunarım.

2-Sabri ÖNSOYLUOĞLU- TOKAT         

5.Yetişkinler Risale-i Nur okuma programına Samsunlu kardeşlerimizin misafirperverliğinde katılmış bulunuyoruz. Geçen yıl Tokat’ta deruhte edilen bu programa kısmen katılabilmiştim ve o günden itibaren de niyetlendim. Bir yıl sonraki yapılacak programa katılacağım inşâallah dedim. Cenab-ı Hak da nasip etti. Tokat’tan 5 kardeşle katıldık.

Ben bu programdan istifade edeceğimi biliyordum da bu kadar olacağını tahmin edememiştim. Allah sebep olanlardan razı olsun. Çok duygu yüklüyüm. Bu duygu ve hislerim bazen zapt edilemez oluyor. Gözlerim duygu seline kapılıyor. Ben burada şuna da kanaat getirdim ki; “öğrenmenin yaşı yokmuş.” Risale-i Nur gibi bir deryayı anlayabilmenin de sonu yokmuş.

44 yıldır binler şükürler olsun bu camianın içindeyim, çizgimizden hiç taviz vermedik. Bilmediğim o kadar çok şey varmış ki, öğrenmeye devam ediyoruz, çok şükür. Mezhep İmamımız İmamı-ı Azam hazretleri “Bilmediklerimi ayaklarımın altına alsaydım, başım göklere değerdi.” diyor. O büyük âlim mezhep imamı böyle diyorsa, bizde asrın imamı Bediüzzaman Hazretleri’nin sesine kulak vermeye devam etmemiz gerekiyor.

Bu arada bundan önceki 4 programa katılıp, bizlere büyüklük yapan Ahmet Kara Ağabeyimiz bu yıl rahatsızlığı nedeniyle aramızda bulanamadı. Ancak manen aramızda olduğunu her an hissediyoruz. Cenab-ı hak kendisine acil şifalar ihsan etsin.

Bu hizmette emeği geçenlere binler teşekkürler, kusursuz ev sahipliği yapan Samsunlu kardeşlerimizden Allah razı olsun. İnşallah, gelecek yıl yapılacak programda da hep beraber buluşmak arzusuyla…

3-Şemsettin ÇAKIR

Yeni Asya Gazetesi Yönetim Kurulu Üyesi

BİSMİHİ SÜBHANEHU

Bu programa merak saikası ve yetişme arzusu ile bende katıldım. Yetişkin dalında bir iddia meselesidir. Ancak bu programlarla insanların yetiştiklerini müşahede ettim. Yetişmenin diğer bir ifadesi tekâmül etmektir ve her şey kemâle mütemayildir. Yani Cenab-ı Hak her şeyin fıtratına kemale bir meyil vermiş. İnsan o meyle temayül ederse kemalata vasıl olur ki bunun zirvesi a’lay-ı illiyyindir. Şayet o fıtri meyle temayül etmezse yerinde sayar veya esfel-i safiline düşer. Hz. Ebu Bekir (RA) ve Ebu cehil misali.

Bu kardeşlerimiz İslâm’ın ilk emrine uyarak Hz. Ebu Bekir’in (RA) tercihini tasvip etmişler ve böyle bir hayırlı faaliyetler başlatmışlar. Bizde onlara iştirak ettik. Ve bundan sonraki faaliyetleri bana da duyurmaları için isim, telefon, e-mail ve hatta kan grubumuza kadar iştirak listesine herkes gibi bende yazdım.

Niyet-i halisenin kerameti olduğu gibi, böyle bir faaliyetin de kerameti vardır. Ben bu gibi faaliyetten çok hayır umuyorum.

İşte bu maksut hayra ulaşmak için bu programlarda ne gerekirse yapılıyor. Mesela, başta ideal bir program sonra ona uymak için gerçekçi tedbirler ve hakkını vermek için okumalar ve müzakereler. Zaten toplu halde namaz ve tesbihatlar, olmazsa olmazlarımız. Onlardan da alınan feyizler zaten katlama gidiyor. Müzakereli derslerle ferdî dersler arasındaki sevap ve feyiz farkı da cemaatle kılınan namazın 27 kat daha farkına vabestedir.

Müzakereli dersler riskli noktalarda istisnâî olarak olabiliyor. O da münazara ile münakaşa sınırını bilmeyenler için söz konusu. Birde hakkın hatırı ali olduğu için münazaa sınırını geçmek olmadıysa da münakaşa da olmadı. Ancak münazara hakkın hatırı âli olup hiçbir hatıra feda edilmediği ve hakkın hakkını vermek için gereği yapıldı. Ve Risale-i Nurların çeşitli yerlerinden okunarak o hakemin hükmü ile ortak noktalarda buluşuldu. Ve tam bir kanâat ile bu müştereklik oluşturuldu. Bu faal-i hayırı bütün bölgelere tavsiye ediyor, bunu âlem-i İslâm’ın intibah ve ittihadına vesile olmasını istikametimizin muhafaza edilerek, Mehdi’nin şahs-ı mânevîsinin ittihad-ı İslâm’a da vesile olarak muzaffer olmasını Cenab-ı Allahtan niyaz ederim.

Tekliflerim:

1- Müzakereli ders konuları meşveretle belli olduktan sonra her günkü derse herkes hazırlanarak gelmeli.

2-Yapılan müzakerelerden sonra Ana fikir belirlenmeli ve mesaj haline getirilmeli.

3-Mümkün olan en geniş zaman ve hatta yılda daha fazla sayıda yapılabilmeli.

4-Bu tespitler dönünce mahallerdeki cemaatle de paylaşılmalı ve meşverette mevzu edilmeli.

5-Bunun diğer bölgelere de tavsiye mahiyetinde duyurulması sağlanmalı.

 

4-Metin ERGİŞİ- Sungurlu, ÇORUM

Yetişkinler Risale-Nur okuma programına 2. kez katılıyor olmam beni gerçekten hayıflandırdı. Hayıflandım . Çünkü ilk üçüne katılamadım ve neler kaybettiğimi anladım. Bu programa katılmamda teşviki olan aileme, cemaatimize ve mihmandarlarımıza can-ı gönülden teşekkür ediyorum. Bu arada geçen yıl Tokat’taki programda bizleri en iyi şekilde ağırlayan Tokatlı ağabeylerden Ahmet KARA ağabeyin rahatsızlığından dolayı aramızda olmaması (fiilen) beni biraz burktu. Ama mânevî canipten bakarak onu yine aramızda hissetim. Kendisine acil şifalar diliyorum.

Bir meyve ağacı bir yılın 51 haftası meyvesini yetiştirmek için çaba harcıyor. Yetişmiş ve olgunlaşmış olan meyveleri bir haftada hasat ediliyor. Arıcılık yapanlar iyi bilirler. Arıların güz bakımı, bahar bakımı kısacası bir yıllık bakımının semeresini yine bir hafta içinde hasat edip alırlar.

Bizler eşref-i mahlûkuz. Her an meyve vermeliyiz. Ancak bu görevimizi yapabiliyor muyuz? Her an meyvedar olabiliyor muyuz? Başkalarını bilmiyorum. Bilemem. Ancak nefsim adına söylüyorum. Ve üzülerek bu soruya maalesef diye cevap veriyorum. Neyse ki haftalık sohbetlerimiz günümüzü kurtarmak için ağır aksak yeterli mi bilmiyorum, ama en azından öyle ümit ediyorum. Ama şunu gönül süruru, rahatı, huzuru ile söyleyebilirim ki, şu bir haftalık program şu Ramazan-ı Mübarekinde feyzi ile inşâallah Üstadımız Bediüzzaman’ın da manen aramızda bulunup, biz günahkârların günah sıkletlerinden kurtulmamız, uhuvvet ve kardeşlik yolunda istikametimizi şaşırmamamız için yaptığı duâlarıyla, himmetleriyle tam meyvedar bir hafta yaşadık.

Allaha hamdolsun. Rabbim daha nice nice meyvedar haftaları nasip eylesin. Âmin

5-Mehmet KARABUDAK –Osmancık, ÇORUM

Ramazan 2015 de ikincisine katılma imkânı bulduğum Risale-Nur okuma programında yapılan mütealalı derslerle okuyup anlamaya çalıştığımız imani olsun, içtimai olsun bahislerin başta Üstadımızın himmetiyle, katılımcı kardeşlerimizin gayretiyle istifade oranının pek ziyade olduğuna gerek şahsım, gerekse kardeşlerimizle yaptığımız hususi görüşmelerle şahit olduk.

Bunun yanında Ramazan ayının mübarekiyetiyle ve faziletiyle yapılan amellerin ahiret ticareti için dünyada olan biz insanların kazancının da çok münbit bir zemin olması sebebiyle, kardeşlerimizle beş vakit kıldığımız tesbihatlı namazların, hususi Risale-i Nur okumalarımızın, Kur’ân’ı Kerim ve Cevşenlerin daha feyizli neticeler hasıl ettiğine şahit oldum.

Dolayısıyla bizi Çorumlu, Tokat’lı Ordu’lu ekipler olarak ağırlayan, imate ve iaşemizin yanında ikindi namaz ve dersini müteakip şehir tanıtım amaçlı gezilerle bizlere tefekkür ziyareti de çeken Samsun’lu ağabeylerime de teşekkür ederken amellerinin karşılığını hazine-i hassadan Rabbimizin ziyadesiyle vermesini ümit ederim.

Rabbimden ömrümüz oldukça bu tür programlara her yıl katılmayı nasip etmesini ister diğer kardeşlerimizin de bu tür organizasyonlara katılmasını tavsiye ederim.

6-Harun CERME- Fatsa, ORDU         

Yetişkinler Risale-Nur okuma programının beşincisinde Risale-Nurları okuma ve mütalaa etmek, okuduğumuzu anlamak ve hal dilimizde vücut dili olarak yansıtmak gaye-i maksadımızdır.

Çocukluk yıllarımda köyümde ders aldığımız hocamıza “Ramazan hocası geldi” derdik. O gün dini temel derslerimizi aldığımız Ramazan hocamız yaşı 80’e merdiven dayamış nur yüzlü bir insandı. Mekânı cennet olsun. Ramazan hocalığının farklı bir boyutu olan Risale-Nur okumaları modern zamanın en güzel öğretilerini bize ders veren bir kitap külliyatı.6000 sayfadan müteşekkil olan bu eserler; iman, hayat, şeriat ve içtimai hayatımızı düzenleyen konularda yanıltmaz fikirler sunan bir Ramazan hocalığı özelliğindedir.

İhlas risalesini okurken hizmet rehberini anlar olduk. İçtimai hayatta zamanın dehşetli fitne ve fesat cereyanlarına kapılmamak için pusulamızın Sünuhat eseri bizi istikametli yolda muhafaza edeceğine kanaat getirdik.

Samsun, Tokat, Çorum ve bizde Ordu’dan katıldık.5-12 Temmuz programı aylar öncesinden alınan kararlar neticesinde gerçekleşti.

Biz ise bu karara şahsım olarak bir türlü katılma kararı alamadık. Yazmaya hicap ettiğim, burada yazmanın teşvik unsuru olması hasebiyle kaleme aldım. 5 Temmuz’da başlayacak programı bir gün geç katıldım. Nefsimle olan mücadelemi nefsimle istişare ettim. Rabbime ve üstadıma dedim. Ben bu programa katılmada zorlanıyorum. Yattım. O gece rüyamda dershanede kalacağım odanın şeklini ve yatacağım yatağın şeklini bize gösterdiler. Uyandım ve 6 Temmuz günü bir gün gecikmeli olarak okuma programına katıldım. Şevke medar bir programın akışı içinde sahurlar, iftarlar, hatimler, dualar, namazlar ve teravih namazlarıyla Samsunlu fedakâr ve cefakâr Nurun hizmet erlerine hususan Abdülbaki hocaya ve İlyas kardeşe, onların şahsında Yeni Asya okuyucularına şükranlarımı sunuyorum. Allah onlardan ebeden hoşnut ve razı olsun. Programın 2. Gününde bize katılan Yeni Asya Gazetesi Yönetim Kurulu Üyesi Şemsettin ÇAKIR hocamıza da şükranlarımı sunuyorum.

Gelecek nesillere yetişmesi açısından bu programların sıklıkla bölgelerde ve illerde yapılması temennimdir.

7-İlyas ARPAGUŞ -SAMSUN

Yetişkinler Risale-Nur okuma programına ilk kez katılıyorum. Daha öncekilere niyet ettimse de değişik nedenlerden katılamadığımı bir eksikliğim olarak görüyorum. Samsunlu kardeşlerimiz ile birlikte 5.Yetişkinler Risale-Nur okuma programının Samsun’da olması aylar öncesinden meşveret kararı olarak alındı ve duyuruldu. Bir iş bölümü çerçevesinde katılımcılara ait imate ve iaşe işleri belirlendi ve gerekli düzenlemeler yapıldı. Programın ilk günü katılanlarla yapılan istişare çerçevesinde müzakere edilecek konular usül ve esas yönünden tespit edilerek, program başlatıldı. Programın uygulanması için istişare ile bir başkan ve yardımcısı tespit edildi. Plan dahilinde yapılan 5.Yetişkinler Risale-Nur okuma programımız şahsımda nurani bir zevke ve imani bir şevke sebep oldu. Katılanların isim, telefon ve e- mail adresleri alındı.

İman ve Kur’an hakikatlerinin tefsiri ve manası olan Risale-Nurların topluca okunmasının feyzi ve zevki, cemaatle kılınan namazlar gibi pek harika. Risale-i Nurları satır satır okumak. Risale-i Nurları kelime kelime anlamak, satırları sadırlarımıza yazmak gibi meydana getirdiği heyecan, iman hakikatlerinin tezahüründen olsa gerek. Risale-i Nurların kelimeleri derya olursa tamamı, mühdi-i ümmet ve bir Mehdi-i Azam olmaz mı? Bu tür programlar her zaman tekrarlanmalı. Lahikalardaki saff-ı evvel ağabeylerin mektuplarındaki saf ve samimi ifadelerin bir kısım numunelerini bu programda zevk ile hissettim.

Risale-i Nurların neden gazete gibi okunmayacağını anlamak için bundan sonraki programlara kendimi de dâhil ederek katılımın ziyade olmasını tavsiye ediyorum. Toplu okuma ve içtimai ve sosyal hayatın mevsimine uygun belirlenen müzakereli dersler, Ramazanın da bereketine ayrı bir feyiz katıyor. Ümmet-i Muhammedi sahil-i selamete çıkaracak bir gemideki hizmetlilerin iyi eğitimli olması lazım ki, yolcular rahat etsin. Eğitim yeterli olmaz ise yolculuk sıkıntılı, yolcular rahatsız olur. Çalkantılı geçen Ahirzaman hayatı ve felaket ve helaket asrının sıkıntılı ve dehşetli günlerini yaşıyoruz. Rabbim! Kur’ân’ın öncelik verdiği hakiki ve samimi ihlâsta ve halis hakiki Hizmet-i Nuriye’de Rızasına uygun olarak bulunmayı son nefesimize kadar daim eylesin.

Bu program süresi itibariyle yeterli olmasa da; hem bir hizmet içi eğitim, hem hizmet için bir eğitim, hem de kendi ruh, kalp ve nefsimiz için dünyevi uhrevi seyahatimiz için bir talim olarak görüyorum. Çeşitli illerden gelen ağabey ve kardeşlerle birlikte yapılan bu program; nasıl ki askerlik hatıraları ve arkadaşlıkları anlatılmakla bitirilemiyorsa, iman kardeşliğine bir numune-i imtisal olarak ebedi âlemde daimi sohbet ve halvete vesile olur diye ümit ediyorum.

Risale-i Nurlar Kuran ve iman hakikatlerinin manalarının tezahürü ve yansıması olarak, kendi nefsimize hitap ediyor gibi muhatap alarak okumak, dinlemek, hayatımızı bu hakikatlerin nurları ile şekillendirmek dünyamızı aydınlattığı gibi hayatımıza istikamet verip ebedi âlemimizi de nurlandırdığını şevk ile hissettim. Böyle bir programı başlatanları ve Programa katılan Samsun, Tokat, Çorum ve Ordu’dan iştirak eden kardeşlerimizi ve misafir olarak katılan kardeşlerimizi ve Yeni Asya Gazetesi Yönetim Kurulu Üyesi Şemsettin ÇAKIR hocamızı da tebrik ediyor ve şükranlarımı sunuyorum. Devamını diliyorum. Selam ve dua ile….

8- Nabi ALYAKUT -Sungurlu, Çorum

Yetişkinler Risale-i Nur okuma programına ilk kez katılıyorum. Çok güzel bir duygu. Hani Hacca gidip gelenlere soruluyor da “onlar yaşanır, anlatılmaz “diyorlar. İşte yaşamak lazım. Üstad Hazretleri en büyük velilerin, evliyaların dahi en küçük sahabeye bile yetişemediği nasıl olduğunun izahını yaparken “Bir zaman kalbime geldi, “Niçin Muhyiddin-i Arabî gibi hârika zâtlar Sahabelere yetişemiyorlar?” Sonra, namaz içinde “Sübhanerabbiyelâlâ” derken, şu kelimenin mânâsı inkişaf etti, tam mânâsıyla değil, fakat bir parça hakikati göründü. Kalben dedim: “Keşke, birtek namaza bu kelime gibi muvaffak olsaydım, bir sene ibâdetten daha iyi idi.” Namazdan sonra anladım ki, o hâtıra ve o hal, Sahabelerin ibâdetteki derecelerine yetişilmediğine bir irşâddır.”hakikatini anlatıyordu. İşte duygular anlatılmıyor, yaşanıyor. Gelirken müteaddit sevinç, okurken büyük bir zevk, giderken büyük bir sürur ile ayrılıyor insan.

Yalnız bir nokta var ki bunu hayal ettim. Küçüklüğümde annem bize Deccal ve Mehdiyi anlatırdı. Can kulağı ile dinlerdik. Hayalimize öcü gibi insanlar gelirdi. Deccalın askeri çok, mehdi kılıçla öldüre öldüre bitiremiyor. Hiç kimse Deccalın elinden kurtulamayacak herkes ona âşık olacak. Mehdi onları çağıracak ancak inandıramayacak. Ama sonra Mehdi Deccalı öldürecek. Dünya yeni bir nizama kavuşacak. Koyun kurt ile yayılacak, anlatır anlatır, çocuk hayalleri ile neler düşünürdük neler…

İşte şimdilerde anlıyorum ki, Deccal cazibesiyle herkesi meftun etmiş. İnsanlar akın akın isteyerek şevkle gidiyor. Hayra çağıranlar az hem de zayıf. Deccalın desisesi çok. Planı çok. 50–100 yıllık projeleri var. Bizler buna karşı ne yapabiliriz diye aklıma geldi. Bir fikir, çorbaya atılan bir tuz gibi. Zihinde çağrışım olsun diye şöyle bir şey aklıma geldi. Biz bu kursa Samsun’da katılan kardeşlerle her halde 19 kişiyiz. Bizim 17 bölgemiz var. Aynı zamana denk getirirsek bütün bölgelerde bu programı yapsak üç yüz on üç kişiye yakın eder. Her yıl üç yüz küsur kişinin kafasındaki sisli konular dağılır. Davamız adına mânevî dua olur. Hele bunu 17 bölgede 19 kişi ile gençlere yaptırsak 300 genç beyin ilerisi için neler yapar neler! Bedirde 313 küsur sahabe gibi. Davut (AS)’ın da içinde bulunduğu Talut askerleri ile bir ırmaktan suyu içmeden geçen 313 askeri gibi neler yapılmaz.

9-Erol ÖNDER- TOKAT

Samsun Yetişkinler Risale-Nur okuma programına katılmakla ne kadar doğru karar verdiğimi, program süresince öğrendiklerimi görünce anladım. Program süresince bildiğimi zan ettiğim ancak tam bilmediğim konuları detayları ile öğrendim. Bilhassa müzakereli derslerden çok istifade ettim. Programı düzenleyen ve yöneten Baki Çimiç kardeşimize ve programa sonradan katılan Şemsettin Çakır’a yaptıkları açıklama ve izahlarından dolayı minnettarım. Program boyunca maddî ve mânevî desteklerini esirgemeyen Samsun cemaatine sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Cenab-ı Hak tümünden razı olsun ve iki cihanda aziz eylesin. Programa katılan ve bize yardımcı olan tüm kardeşlerimize peygamberimiz Hz. Muhammed (ASV) ve üstadımız Said Nursi’nin şefaatlerine nail eylesin. Âmin.

Böyle Programların sürekli olarak düzenlenmesini can-ı gönülden destekliyor ve bekliyorum.

10-Süleyman ALIÇ- ÇORUM

5.Yetişkinler Risale-Nur okuma programı ile ilgili birkaç hususu arz etmem gerekirse;

Birincisi: Rabbimizin ilk emri olan ”oku” emrini yerine getirmek üzere bu programda başta Kur’ân ve onun en son tefsiri olan Risale-i Nuru okumak, mütalaa etmek üzere Rabbimin büyük bir nimeti olarak burada olduğumuzu düşünüyorum.

İkincisi: Üstadımızın bir emri olan müfritane irtibat düsturunu yerine getirmek, ağabey ve kardeşlerimizle yakından görüşmek, tanışmak ve birbirimizin güzel haslet ve vasıflarından faydalanmak üzere yine Rabbimizin bir ihsanı olarak bu okuma programındayız.

Üçüncüsü: Risale-i Nurlar bir mânevî umman ve okyanustur. Bizleri fert olarak kendi kabiliyetimiz ve gücümüz nispetinde o okyanustan faydalanıyoruz. Nasıl ki yüzmeyi pek bilmeyen insanlar bir denize yalnız girmekten korkar, çekinir, girse bile dizini geçmeyecek yere kadar gider. Fakat yanına başkalarını alması durumunda ise korkusu gider, denize dalar. Çünkü yanındaki arkadaşları onu kurtaracağından çekinmez.

Bizler de bu okuma programlarında Risale-i Nur denizine rahatça dalabiliyor, bir yanlış veya hata olduğunda diğer kardeşler bizi o hata ve yanlıştan kurtarıyor. İşte bir ve beraber okumanın faydaları da bunlar diye düşünüyor tam nur talebelerini üstadımızın emri “aranızda beraber okuyun“ gereği her mahal bu tip programlara katılmasını âcizane teklif ediyorum.

Bir dördüncüsü: Bu programın tahakkukunda 5 yıl önce emeği geçen ağabey ve kardeşlerime ve 5 yıl boyunca da Risale-i Nur okuma programının uygulanmasında fedakârca hizmet eden tüm Nur talebesi ağabey ve kardeşlerime (Başta Abdülbaki Çimiç, Selim, Kemal, İlyas, Nurullah ve Mehmet Azal ağabeylere )özellikle her akşam ve sahur da bizlere en güzel nimet-i ilahiyeleri hazırlayıp ikram eden Çorum, Tokat, Ordu ve Samsun’lu abla ve kardeşlerimize binler teşekkür ve hürmetler. “Essebeb-i kel fail “ düsturu gereği inşallah onlar da 6 gün boyunca yapılan derslerin Kur’ân ve Cevşen okumalarından hâsıl olan mânevî kazançlarına nail olmalarını Rabbimizden niyaz ederim. 2016 yılında yeniden birlikte olmak dileği ile …

NOT: Kaç senedir programımızı renklendiren ve şenlendiren Ahmet KARA ağabeyimize ve tüm ehl-i iman ve islamın maddî ve mânevî hastalılarına şifalar diliyorum.

11-Ramazan UYANIK -TOKAT

(05–11)-07–2015 tarihleri arasında Samsun İlinde düzenlenen 5.Yetişkinler Risale-i Nur okuma programına bu ikinci defadır katılıyorum. Kendim Tokatlıyım ve 5 arkadaş ile Tokat ilinden katılmış bulunmaktayız. Evvela Ramazan ayı gibi mübarek bir ayda bu tür mânevî programları tertip ve organize eden Samsunlu kardeşlerimize çok teşekkür ediyoruz. Her türlü misafir ağırlama ve gezi programlarından dolayı da çok mutlu ve memnuniyetimizi ifade babında Allah razı olsun diyorum.

Yüce Kur’ân’ımızın indiği mübarek Ramazan ayında yine Yüce Kur’ân’ımızın mucizevâri, mükemmel bir tefsiri olan Risale-Nur külliyatından bir plan ve program çerçevesinde gerek şahsî okumalar ve takibi yapılan Risaleler (Sünnet-i Seniye ve Hizmet Rehberi), gerekse Müzakereli okumalar (İhlâs Risalesi ve Rüyada Bir Hitabe) çok ama çok faydalı olmaktadır.

Özellikle Müzakereli derslerde konular daha derinlikli ve farklı açılardan ele alınarak daha vukufiyetle anlaşılmasına vesile olmaktadır. Bilhassa Şemsettin Çakır ağabeyimizinde programımıza iştirakleri ayrı bir zenginlik kattığını düşnüyorum. Kendisinden istifade ettik Allah Razı olsun.

Ayrıca daha çok Risale-i Nur üzerine tefekkürî yazılarından tanıdığımız Abdulbaki ÇİMİÇ ağabeyinde programın başından itibaren tüm organizasyonunda ve uygulanmasında yapmış olduğu katkılar ve faydalar nedeniyle kendisine de Allah Razı olsun diyorum. Tabi diğer Selim, İlyas, Kemal abilere de her şey için teşekkür ediyorum. Ayrıca Tokat ilinde bu programları organize eden ve bizleri teşvik eden ve hastalığı nedeniyle aramızda bulunamayan Ahmet KARA ağabeyin eksikliğini hissettik. Kendisine buradan Yüce Allah’ın Şafii isminin tecellisini niyaz ediyoruz.

Hasılı böyle mânevî aylarda Ramazanda Risale okumalarının yanında Kur’ân cüzlerimizin okunması, namazlar, tesbihatlar, teravih namazları her biri ayrı bir heyecan ve güzellikler diğer illerden gelen ağabey ve kardeşlerle bu samimi atmosferi paylaşmak,aynı duygu hisleri yaşamak çok farklı ve unutulması zor güzel bir seda olduğunu düşünüyorum.

12-Hayrettin TEMİZ- TOKAT

BİSMİHİ SÜBHANEHU

5.Yetişkinler Risale-Nur okuma programı hakkında düşüncemizi soruyorsunuz.

Evvela; Bu mübarek Ramazan ayında yapılan bu programın Ramazanın feyiz ve bereketinden yansıyan çok bereketli ve çok feyizli ve aynı zamanda çok faydalı bir program olduğunu samimi duygularımla ifade etmeliyim.

Saniyen: üstadımızın aranızda “müfritane irtibat” tavsiyesi doğrultusunda bölgemizde yani kardeşlerle tanışmak, onlarla beraber ders okumak, hem samimi uhuvvet ve muhabbetle, hem ihlâsımıza, hem ittihadımıza, hem şevk almak ve vermekliğimize, hem tesanütümüze hem müzakereli okuduğumuz derslerle Risale-i Nuru daha iyi anlamamıza, çünkü “müdavele-i efkârdan barika-i hakikat çıkar”düsturu ile ve nice sayısız faydaları olduğunu naçizane ifade etmeliyim.

Salisen: Üç senedir katıldığım bu programlardan asla usanç ve pişmanlık duymadığım gibi sonsuz memnuniyetimi belirtmek isterim. İleriki yıllarda Rabbim nasip ederse katılmayı şimdiden arzu ediyorum. Aynı şekilde bu gibi Müzakereli okumaların bütün bölgelerde ve illerde yapılmasını canhıraş bir şekilde arzu ederim. Çünkü Risale-i Nurda öyle meseleler var ki mutlaka müzakereli okunmalı. Yoksa anladım sanar geçeriz. Risale-i Nuru gazete gibi okumayınız diyor hem Üstadımız, hem de Zübeyir ağabey. Yoksa nice hakikatlerden mahrum kalırız.

Rabian: Programımıza program dışı katılan Şemsettin Çakır ağabeyde bilgi ve hayat tecrübeleri ile heyecanlı anlatımıyla ayriyeten renk katmıştır. Kendisine şükran borçluyuz.

Hamisen: Samsunda bize yer hazırlayan her türlü yardımı yapan, programımıza katılan Abdulbaki ÇİMİÇ kardeş başta olmak üzere İlyas kardeşimize, Kemal kardeşimize ve Selim kardeşe ve isimlerini hatırlayamadığımız diğer kardeşlerimize… hassaten bizlere yemek hazırlayıp gönderen kahraman hanım kardeşlerimize sonsuz teşekkürler.

13-Dursun NAİR- Keskin, KIRIKKALE

Halime ağlanacak

Yetişkinler, olgunlar, kemale erenler, Anadolu tabiriyle “erenler”. Risale-i Nur hakkında erenler il il toplanmaya başlamışlar. Medreseye içleri nur, dışları nur olan o mübarek ağabey ve kardeşler insan seyretmeye doyamadığı ağabeyler hizmet ehli, hizmet beldesi Samsun ilimiz. Biz davetsiz misafir. Başka bir ağabeyin davetiyle gelmişiz. Muhabbet fedaileri karşılamış bizleri. Program yapılıyor en demokratik bir şekilde, okunacak eserler seçiliyor en demokratik bir şekilde, İhlâs Risalesi, Sünuhat, Sünnet-i Seniye, Kur’ân ve şahsi okumam Mektubat. Dağ gibi meseleleri seçtiler kendi kendime baktım nasıl çıkacağız bu işin içinden;

Ben ki aciz, garip, fakir demem o ki bu işler benle olmuyor. Attım kendimi şahs-ı mânevînin içine meseleler bir bir tahlil ediliyor, rüzgâr gibi geçiyordu. Anlayarak, sindirerek bedenin her bir azasına her bir hücresine gönderiliyordu. Demek ki, şahs-ı mânevî daim cemâatin şahsı imiş.

Karınca misali o yolda hep beraber yürümek ve gerekirse ölmekmiş. Kapının zili çaldı. Özlediğim bir ağabeyim Ankara’dan kızının yanına Samsun’a gelmiş ordan da bizleri ziyarete kucaklaşıp hasb-i hal ettikten sonra bizler ile okuma programına kısa da olsa katılması şevk verdi. O da şahs-ı mânevînin bir azası idi. Mustafa Küçükoğlu gevrek gevrek konuşması gülmesi, tahlillerde konulara yön vermesi birlik ve beraberliğin tatlı bir meyvesi idi. Akşama yakın bir zil daha çalmaz mı? Karşımızda Şemsettin Çakır ağabey, enerjik, yılların eskitemediği davam deyip yollara düşen üstadımızın bizim davamızın hep savunucusu olmuş, bütün ömrünü nura adamış bir ağabey. Çokça istifademiz oldu. Allah ömrüne ömür katsın ki hizmette kullandırsın.

Hangi bir ağabeyin meziyetini sayamamak hepsi benim gözümde bir hüsün kahramanı. Hepsi nura hizmetkâr olmuş böyle bir davanın böyle kahramanları olması gerekiyordu da. Böyle kahramanların sayısını artırsın rabbimiz. Kendisi için değil davası için çalışanlardan Allah Razı olsun. Âmin.

İnşaallah bir daha böyle bir okuma programına Rabbimiz bizlere nasip etsin. Tüm emeği geçenlere saygı ve selamlar.

14-Mustafa KALMAZ-Terme Samsun

Yetişkinler Risale-i Nur okuma programına ilk defa ve biraz geç katıldım ama çok istifade ettim. Öncelikle farklı mahallerden farklı kabiliyetlerde abilerin bir araya gelmesinin bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Bu ağabeylerle yapılan müzakereli derslerin ‘on akılla düşünüp yirmi kulakla işitmek’ sırrına zemin hazırladığını fark ettim. Daha önce defalarca okuduğumuz bahislerin daha farklı nasıl anlaşılabileceğinin tezahür ettiğini gördüm. Ve Risale-i Nur’un tek başına okuyup anlaşılmasının müzakereli okumaya göre çok eksik olduğunu anladım. Özellikle şahs-ı manevîyi ilgilendiren mevzuların şahsî ve indî değil müzakereli ve kitabî değerlendirilmesi gerektiğini fark ettim. Ayrıca abilerin ve çevresindekilerin hizmete müteallik ibretli rüyaları ve yaşadıkları bana çok ilginç geldi. Bu abilerden anlattıkları bu ibretli rüyaları yazılı hale getirip istifademize sunmalarını istirham ediyorum.

Orta Karadeniz Bölge Meşveretinin organize ettiği bu tarz yetişkinler okuma programlarının bütün bölgelerde düzenlenmesinin şahsı mânevînin istikameti noktasında çok faydalı olacağını düşünüyorum. Katılan ve zemin hazırlayan bütün abilerden ve Samsun mahallinden Allah razı olsun.

15-Kemal TUZCU-Samsun

Risale-i Nur yetişkinler okuma programının çok istifadeli olduğunu katılan kardeşlerden duymuştuk. Bizde âcizane tam olmasa da katılma fırsatı bulduk. Çok istifadeli olduğunu aynel yakin müşahede ettim. Biz bu tip programların önceden genç kardeşler için gerekli olduğunu düşünüyorduk. Hâlbuki belli yaşa gelmiş bizlerin de ne kadar böyle programlara ihtiyacı olduğunu bu vesile ile gördük. İçtimai hayatın hay huyu içinde boşalan mânevî bataryalarımızın şarz edilmesine vesile oldu.

Hizmetimiz ile ilgili bazı hassas ve ayrıntılarda gizli gizli olan hakikatleri müzakere etme fırsatı bulduk. Böyle mânevî bir ortamın oluşmasında emeği geçen bütün ağabey ve kardeşlerimi kutluyorum. Yine bu tip faaliyetlerin diğer bölgelerimizde de yapılmasını tavsiye ederim.

16-Mehmet AZAL-Samsun

Bismihi Sübhanehu.

Üstad Bediüzzaman’ın ve Risale-i Nur’un okunup müzakere edildiği, konuşulduğu her toplantı, her ortam güzeldir. Mübarektir.inşaallah pek çok hayırlara vesile olur.. Muhtemelen olmuştur. Allah vesile olan ve bütün zeminleri hazırlayan kardeşlerimizden ebeden razı olsun .

Bu tarz okuma programlarının dah a verimli olması için olabildiğince okunan ve müzakere edilen mevzuunun kitaptaki metnine bağlı kalınarak ve müzakerelerin mevzunun aşırı bir şekilde taşırılmadan yürütülmesinin daha iyi olacağını düşünmekteyim.

Şahsen bu tür ağabey ve kardeşlerin bir araya gelerek Risale-i Nur’lardan müzakereli dersler yapılan okuma programına doğrusu ilk defa katıldım. Benim için çok verimli ve istifadeli oldu. Cenab-ı Hak vesile olanlardan razı olsun. Bu tür yetişkinler okuma programlarının yaygınlaştırılarak devam etmesi dilek ve temennisi ile Cenab-ı Hak hayırlı hizmetlere vesile eylesin.

Abdülbâkî ÇİMİÇ

[email protected]

https://www.feyzinur.com

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir