İki yüz senesinden sonra en hayırlınız…

İki yüz senesinden sonra en hayırlınız
Peygamber Efendimiz(sav)’in “Evleniniz, çoğalınız, çünkü ben kıyamet gününde sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim.”[1] hadisini bilmeyen yoktur. Bundan başka zaman ile kayıtlı, hatta ahir zaman asrına bakan mühim bir hadis de şöyledir: “Allah bir kulu sevdiği vakitte onu Zat-ı Ulûhiyetine(dinine) hizmet etmek için seçer. Onu kadınla ve evlat ile meşgul etmez. İki yüz senesinden sonra en hayırlınız zevce ve veledi olmamakla yükü hafif olanınızdır.”[2] Bu hadis-i şerif şu şekilde de naklediliyor: (İki yüz seneden sonra ) ümmetimin en hayırlıları az çocuklu olanlardır.”[3] Zahiren baştaki hadis ile sonraki hadis birbiriyle tenakuz vaziyetinde görülüyor. Acaba öyle mi? Sanmıyorum. Bu iki hadisin birbiriyle tenakuz vaziyeti zaman ile kayıtlı olduğu anlaşılıyor. Hatta bu iki hadîs kemiyet ve keyfiyet cihetiyle değerlendirildiğinde bir tenakuz olmadığı görülecektir.

“Evleniniz, çoğalınız. Ben, mahşer günü sizin çokluğunuz ile iftihar edeceğim” hadîs-i şerifinde keyfiyetli mü’minlerin çokluğundan elbette ki Peygamber Efendimiz(sav) övünecektir. Çünkü imân ve islâmiyet ab-ı hayatı ile müşerref olan her ümmet Peygamber Efendimiz'(sav)’in övünç kaynağı olacaktır. Yoksa ebedî hayatı felakete uğramış bir ümmetten ve çokluktan elbette ki Peygamberimiz(sav)’in övünmesi söz konusu olamaz. Hatta övünmek bir tarafa onların ebedî felaketinden muzdarip durumda olur.

İkinci Hadîs-i şerif “İki yüz seneden sonra ümmetimin en hayırlıları az çocuklu olanlardır.” ise kayıt koyarak tam bir hakîkati izah ediyor ve ikiyiz seneden sonra saffet-i İslâmiye ve terbiye-i İslâmiyenin zaafiyete uğrayacağı, fitnelerin baş göstereceği bir devri ve zamanı haber vermektedir. İşte böyle bir zamanda elbette ki terbiye-i İslâmiye dâiresinde çok çocuk yetiştirmek müşkülleşeceği için tâ o zamanda ve halen bu asrımızı da içine alan zaman diliminde çokluktan ziyade keyfiyetli bir ümmetten haber veriliyor olmalıdır. Böylece Peygamber Efendimiz(sav)’in bu hadîs ile ahirzamana kadar ucu yetişen zaman diliminde çokluktan ziyade keyfiyetli bir ümmetin makbûliyeti ortaya çıkmaktadır.

İmam-ı Gazalî’nin Huzeyfe’den ve Ebû Umame’den (ra) rivayet ettiği hadiste Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyuruyor: “Hicri ikinci asırdan sonra insanların en hayırlısı geçim derdi az ve çoluk çocuğu olmayan kimsedir.” Yine İmam-ı Gazalî’nin Ebû Hureyre’den rivayet ettiği bir hadiste Peygamber Efendimiz (asm): “Bir zaman gelecek; kişinin helâki karısının, anne ve babasının ve çocuklarının elinde olacak. Çünkü bunlar onu fakirlikle ayıplarlar. Ve gücünün yetmediği şeyleri kendisinden isterler. Adam da bu sebeple tehlikeli işlere girer. Böylece dini gider, kendisi de helâk olur.”[4] Burada, Peygamber Efendimiz (sav) umûmî olarak herkesi evlenmemeye teşvik etmiyor. Bu dönemlerde insanların çoğu geçim belası yüzünden haramlara ve dünyaya dalacağını haber veriyor. Bu gibi hadisler hayatın birtakım zaryretlerine işaret ediyor. Ve belalara karşı bizi tedbirli olmaya davet ediyor. Onun için biz de tedbir olarak, evlenirken dindar, şuurlu ve kanaatkâr bir eşle evlenmeliyiz, yoksa çok sıkıntı ve haramlara girme riski vardır.

Sahabeler içinde de Ashab-ı Suffa denilen, sadece ilim ve hizmet ile meşgul olup, içtimâî hayata girmeyen sahabeler de vardır. Bu sahabeler evlenmez, ticaret ile meşgul olmaz, geçimlerini ise ümmet temin ederdi.

Abdülbâkî Çimiç

[email protected]


[1] Beyhakî, VII/81

[2] Deylemi (r.a)

[3] Münavi Feyzül Kadir, 3:497

[4] İhya, II/66

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir