İnce Eğitim

Eğitim, çok ince ve önemli sırlarla dolu bir faaliyettir. Aynı zamanda uzun soluklu ve sabır isteyen bir iştir. Eğitimin merkezinde insan vardır. En önemlisi de “Eğitim, insanın davranışlarında olumlu davranış değişiklikleridir.” Bu davranış değişikliklerine olumlu yönde kazanımlar sağlayanlar da elbette ki eğitimcilerdir. Eğitimciler, öğrencilerine olumlu davranış kazandırmada birçok metot ve teknik kullanmaktadırlar. Son yıllarda ise “Eğitimde yeni yaklaşımlar” doğrultusunda öğrenci merkezli eğitim programları uygulamaya girmiştir. Eğitimciler de kendilerini geliştirme ve bu yeni eğitim yaklaşımları doğrultusunda yenilenmeye çalışmaktadırlar.

Eğitimin amacının meşruluğu kadar, aracının da meşru olması gerekir ki, belirlenen hedeflere ulaşılmış olsun. Aksi takdirde meşru olmayan metotlarla meşru amaca hiçbir zaman ulaşılamaz. O zaman amaçlarımıza uygun araç ve metot tespitlerimize dikkat etmemiz gerekir. Amacımız ne kadar meşru olursa olsun, aracımız amacımıza ulaşmaya uygun olmalıdır. Yoksa yaralar açarız. Hedeflere ulaşmakta çok zorlanırız.

Metot olarak uygulamalarımızda bizlere yol gösterecek olan aşağıdaki yaşanmış ve ya yaşanması muhtemel olan olayı kendimize mihenk yapabiliriz.

“Yaşlı bir adam emekliye ayrılır ve kendine lisenin yanında küçük bir ev alır. Emekliliğinin birkaç haftasını huzur içinde geçirir ama sonra ders yılı başlar. Okulların açıldığı ilk gün, dersten çıkan öğrenciler yoldaki her çöp bidonunu tekmelerler bağırıp, çağırarak…

Bu çekilmez gürültü günler sürer ve yaşlı adam bir önlem almaya karar verir. Ertesi gün çocuklar gürültü ile evine doğru yaklaşırken, kapısının önüne çıkar, onları durdurur ve “Çok tatlı çocuklarsınız, çok da eğleniyorsunuz. Ben de sizlerin yaşındayken aynı şekilde gürültüler çıkarmaktan hoşlanırdım, bana gençliğimi hatırlatıyorsunuz. Eğer her gün buradan geçer ve gürültü yaparsanız size günlük 5 lira vereceğim.” der. Bu teklif çocukların çok hoşuna gider ve gürültüyü sürdürürler. Birkaç gün sonra yaşlı adam yine çocukların önüne çıkar ve onlara şöyle der:”Çocuklar enflasyon beni de etkilemeye başladı, bundan böyle size sadece 1 lira verebilirim.”Çocuklar pek hoşlanmazlar ama yine devam ederler gürültüye. Aradan birkaç gün daha geçer ve yaşlı adam yine karşılar onları.”Bakın!”der,”Henüz maaşımı alamadım, bu yüzden size günde ancak 50 kuruş verebilirim, tamam mı?” der içlerinden biri,”Günde 50 kuruş için bu işi yapacağımızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Biz bu işi bırakıyoruz.”derler. O günden sonra da bir daha o sokaktan geçmezler.

İşte eğitimdeki ince püf noktalardan birisi de bu olmalıdır değil mi?

Bâkî ÇİMİÇ

[email protected]

“İnce Eğitim” için 1 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir