Kargı Yaylası’nda uhuvvetten muhabbete…

Kargı Yaylası’nda uhuvvetten muhabbete…

Kırk yıldır mutad olarak yapılmakta olan Çorum Kargı Yayla’sı pikniğine bizler de bu sene bir dâvet aldık. 25 Ağustos Pazar günü öğleden önce bir konuşma yapmamız için Çorum’dan Süleyman Alıç Ağabeyimiz aradı. Tamam dedik ve inşâallah Rabbimiz izin verirse geleceğimizi söyledik. Ne de olsa dâvete icabet etmek sünnettir. Kargı pikniğine ilk defa gidiyorduk. Daha önceleri merhum Şaban Döğen Hocamızın (Allah gani gani rahmet etsin) bir dâvetine icabet ederek Kargı ilçemizi görmüş ve gezmiştik. Hoş, şirin ve temiz bir ilçe Kargı. İnsanları da müşfik ve muhabbet ehli.

25 Ağustos sabah namazından sonra ikamet mahallimizden emekli-eğitimci Necmi Torum Hocamızla yola çıktık. Samsun’dan Selim, Ahmet ve Şerif kardeşleri de alarak saat 09.00 sularında Kargı’ya ulaştık. Sonrasında Kargı Yaylası’na doğru yükselmeye başladık. Müthiş manzaralar ve Rabbimizin rahmet eserleri ile hemhâl oluyorduk. Manzaralar Rabbimizin isimlerini okutturuyor; bizlere de bu manzaraların karelerini almak düşüyordu. Hem maddî hem de mânevî kameralar çalışıyordu.

Kargı Yaylası, Kargı ilçesine 15 km. Yaylaya çıktıkça hava serinliyor ve ormanlar gürleşiyordu. Piknik alanına vardığımızda cemaatimizin fertlerinin bir kısmı gelmiş, bir kısmı da sür’atle piknik yerine intikal ediyordu. Bizler ağabey ve kardeşlerle hem kucaklaşıyor, hem tanışıyor ve hem de muhabbetle sohbetlere koyuluyorduk. Kahvaltı ve sonrasında kaynaşma ve tanışmalar devam ediyor, her geçen saat katılım çoğalıyordu.

Bu arada şu bilgiyi de almış olduk: Cumartesi akşamdan Çorumlu kardeşlerimiz yaylaya çıkmışlar ve hazırlıkları tamamlamak için geceyi yaylada geçirmişler. Her türlü detay düşünülmüş ve hazırlıklar yapılmış. Senelerin verdiği tecrübenin fiilî tezahürü belli oluyordu. Çorumlu ağabey ve kardeşler gayretle çalışıyor ve her tarafa koşarak hizmette kusur etmemeye gayret ediyorlardı. Tebrikler, teşekkürler. Hepsinden Allah ebeden razı olsun.

Pikniğe Çorum il ve ilçelerinden başka, sair il ve ilçelerden de epey katılım vardı. Samsun, Ordu, Tokat, Kırıkkale, Kastamonu, İstanbul… gibi yerlerden de gelenler vardı. Tam bir uhuvvet ve muhabbet esintileri yaşanıyordu.

Çorum’dan Mehmet Kovancı Hocamızın açış konuşması ile programımız da başlamış oldu. Ardından, yaklaşık bir buçuk saate yakın bizler de “Âhirzamanın Kurtuluş Reçetesi: Asr-ı Saadet Metodu ve Risâle-i Nur” başlıklı bir seminer verdik. Konumuz hem güncel, hem de Risale-i Nur eksenli olduğu için geri bildirimlerden anladığımız kadarıyla ilgi çekmişti. Suâller oldu, cevaplar verildi. Özellikle geniş dairedeki heyecanlı ve sıcak hadiseler her zaman olduğu gibi daha fazla çözüm noktasında bir beklentiye sebep oluyordu. Bizler de hem zamanımızı tahlil ettik, hem de bu asrın kurtuluş reçetesi olarak Kur’ân ve Sünnet’i gösterdik. Özellikle Kur’ân’ın mânevî bir dersi ve mu’cizesi olan Risale-i Nurlar üzerinde durduk. İlgili yerleri hem notlarımızdan, hem de eserlerden okuduk. Cemaat memnuniyetini ifade ediyor, bire bir sualler tevcih ediliyor ve suallere yine Risale-i Nur’dan ilgili yerleri göstererek cevaplar vermeye çalışıyorduk. Hamdolsun Risale-i Nurlar her müşkilimizi hallediyor, problemleri hem teşhis hem de tedavi ediyor. Onun için bütün problemlerin çözümünü Risale-i Nur’da bulabiliriz. Geçici rüzgârlara, heyecanlı meselelere kapılmadan, defalarca denenmiş ve neticede âdetullahça reddedilmiş metodlara da tevessül edilmemeli. Çözüm Kur’ân’ın asrımıza bakan ve kıyamete kadar bâkî olan hakikatlerindedir. Onlara çalışalım, muhtaç olanlara onları yetiştirelim. Çünkü ekmek, su kadar onlara ihtiyaç şedid.

Öğlen namazı ve akabinde M. Ali Kaya Hocamızın kısa bir namaz dersinden sonra ise, ikram faslına geçildi. Tâ Kastamonu’dan pikniğe katılan İbrahim Vapur Ağabey de kitap sergisi açtı. Yazarlarımız Halil Uslu ve M. Ali Kaya kitaplarını imzaladılar, okuyucularıyla muhabbet edip, suallerini cevapladılar.

Öğleden sonraki program araştırmacı-yazar muhterem Halil Uslu Ağabeyindi. Halil Uslu Ağabey “İttihad-ı İslâm ve Bediüzzaman” başlıklı bir konferans sunumu yaptı. Hem coşturdu hem de özellikle merhum Şaban Döğen Hocamızdan bahsederken ve konferansının diğer aralarında hüzünlendi, hüzünlendirdi. Âlem-i İslâm’ın vaziyetine temas etti. İttihad-ı İslâmın şartlarına ve İslâm âleminin acilen Risale-i Nur’a sahip çıkmasına vurgu yaptı. “Çözüm ancak ve ancak Risale-i Nur’dadır” dedi. Muhakkak Halil Ağabey kendi makalesinde bu mevzulara temas edecektir. Bizler ondan çok çok istifade ettik. Allah kendisinden razı olsun. Soru-cevap şeklinde devam eden piknik tanışma-kaynaşma ile daha da güzelleşti.

Bizler hassaten böyle bir faaliyetten çok memnun kaldık. Çorumlu ağabeylerin her daim misafirperverlik, kadirşinaslık ve uhuvvet-muhabbet evsaflarına çok yakinen bir defa daha şahit olduk. Daha nice Kargı Yaylası ve emsali pikniklerde buluşmak üzere diyoruz. Herkese selâm, duâ ve muhabbetler…
28.08.2013

Abdülbâkî ÇİMİÇ

[email protected]

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir