Yetişkinler Risâle-i Nur Okuma Programı
PROGRAM RESİMLERİ İÇİN TIKLAYINIZ
Üç sene önce Orta Karadeniz Bölge Toplantısında “Hep gençler okuma programı yapıyor, biz yetişkinler de Risale-i Nur okuma programı yapmalıyız” teklifi ile alınan bir kararla başladık Yetişkinler Risale-i Nur Okuma Programları’na. İlki üç sene önce Şehzadeler Şehri Amasya ilimizde yapılmıştı. Programa katılanlardan alınan geri bildirimler memnuniyet vericiydi.
Yapılan müzâkereler neticesinde bu programların yılda ikiye çıkarılması, birincisinin Ocak ayı içerisinde il mahallinde, diğerinin yaz tatilinde bölge illerinin katılımıyla yapılması kararlaştırıldı. Bu istişare kararları programların hem feyzini arttırıyor, hem de şahsîlikten çıkarılıp cemaatin duâsına vesile oluyordu. Bölge illerimiz özellikle yaz tatilinde yapılacak olan bu programların mekân ve alt yapı olarak müsait olan illerimizde yapılmasının uygun olacağını tensip etmişti. Geçen sene Çorumlu kardeşlerimiz “Biz müsaitiz, program Çorum’da yapılabilir” diyerek gönüllü olarak dâvet yapmıştı. Dâvete icabet edildi ve geçen sene Çorum Uhuvvet Vakfı’nda bir haftalık “Yetişkinler Risale-i Nur Okuma Programı” yapılmıştı. Bu sene de tekrar Çorum ilimiz programın kendi illerinde yapılmasını teklif etti. Bu teklif kabul edildi ve Çorum’da ikincisi düzenlenen okuma programı 14 Temmuz ile 21 Temmuz tarihleri arasında yapıldı.
Çorum Uhuvvet Vakfı’da bu sene deruhte edilen program için önce illerden katılacak ağabey ve kardeşlerle irtibata geçtik. Vakfın yatılı olarak 15 kişiyi istihdam edebileceği bilgisini vermişti Çorum’dan Süleyman ağabey. Bizler de illerden gelebilecek kişilerle irtibat geçtik ve 14 Temmuz 2013 günü Ordu’dan Şakir ve Fatsa’dan Harun kardeşlerle Çorum’a ulaştık. Çorumlular çoktan hazırlıklarını tamamlamış ve bizleri bekliyorlardı. Tokat’tan da Ahmet Kara ağabeyle, Elvan ve Hayrettin ağabeylerimizde vakfa geldiler. İstanbul ve Zonguldak illerimizden de katılan ağabeylerle birlikte sayımız tamamlanıyordu. Çorum il ve ilçelerinden de katılımlarla 20 kişiye yaklaşan okuma programı ekibimiz tamamlanmıştı.
MÜZAKERELİ DERSLER…
İlk gün istişare ile programımızın planlamasını yaptık. Bir günümüzü saat saat planladık ve yapılacak faaliyetleri yazdık. Okumalarımız Kur’ân, Cevşen ve Risâle-i Nur üzerine olacaktı. Ramazan ayının bereketi ve mânevî iklimi de programımıza ayrı bir letâfet katıyor ve zamanımızı çok iyi değerlendirmeye vesile oluyordu. Programımızda bu sene farklı bir uygulama yaptık. Özellikle müzâkereli derslerimiz için kitap seçimi yaptık. İçtimâî ve siyâsî mevzuların çokça serrişte edildiği geniş daireden kaynaklanan müşevveşiyetlerin izalesi için “Münâzarât” eserinin muhakkak müzâkere yapılması tekliflerini isabetli bulduk. Meslek ve meşrep cihetiyle Hizmet Rehberi de vazgeçemeyeceğimiz kitaplar arasında olduğu için ikinci müzâkere edilecek kitap olarak seçildi. Bunlardan başka müzâkere edilecek bazı konular seçmemizin uygun olacağını düşündük ve üç temel konu belirledik. Bunların birincisi Risâle-i Nur’da ‘İnsan’ konusu, ikincisi Kader Risalesi ve üçüncü olarak Üstadımızın en az 15 günde bir okumamızı söylediği Yirmi Birinci Lem’a olan İhlâs Risalesi’ydi.
Zaman geçirmeden hemen planlanan programa başladık. Özellikle müzâkere saatlerinde Çorum ilimizden de katılımlarla sayımız 20’lere ulaşıyordu. Çünkü müzâkereli derslerden çok istifade ediliyor, herkes ihtiyacı nispetinde feyizdâr oluyordu. On müttehid adamın her biri sair kardeşlerinin aklıyla düşünüyor, gözüyle bakıyor, kulağıyla işitiyor ve eliyle çalışıyordu. Çok farklı tefekkür pencereleri açılıyor, birbirimizin faziletleriyle iftihar ediyorduk. Çünkü defâatle okuduğumuz bahislerden çok farklı mânâlar ve feyizler ortaya çıkıyordu. Her birimiz ancak bu kadar olabilir diye hayretlerimizi ifade ediyorduk. Hele Münâzarât müzâkereleri içtimâî ve siyâsî hayatın bir nev’î aynası olmuş, mevcut heyecanlı siyâsî vaziyetlere net olarak ışık tutuyor, Yeni Asya Nur Talebelerinin ne kadar isabetli bir noktada sadâkatle sebat ettiklerini müşahede ediyorduk. Bahisler müzâkere edilirken Risale-i Nur Külliyatı’nın müteferrik yerlerinden mevzuya şerh ve izah olabilecek yerleri paylaşıyor ve bir nev’î konunun mütemmimi olduğunu görüyorduk. Risâle-i Nur okumalarımızda Külliyat’ın farklı yerlerinden benzer konuları bir araya getirdiğimiz takdirde çok müstefid olunacağının numunelerini de yaşıyorduk. Acilen her mahallin bir müzâkere heyeti teşekkül ettirip Münâzarât misüllü kitapların müzâkerelerinin yapılarak umûmî derslere bu müzâkerelerin taşınmasının zarûriyeti üzerinde de duruyorduk.
RİSÂLE-İ NURLAR ANLAŞILMAYI BEKLİYOR
Bir haftalık zamanımız bol bol okuma ile geçiyor, ferdî ve gruplar şeklinde yapılan derslerin ve müzâkerelerin değerlendirmelerini de ihmal etmiyorduk. Programa hem Çorum’dan hem de diğer illerden katılanların memnuniyeti bizlere daha fazla şevk veriyordu. Hatta zaman zaman gelecek seneki programın daha istifadeli olması için teklifleri alıyorduk. Çünkü bu tür programlarda uygulamada karşılaşılan problemleri bizzat görüyor ve daha mükemmele gitmesi için gerekli tavsiyeleri ve teklifleri değerlendiriyorduk. Hatta yetişkinler Risâle-i Nur Okuma Programları’nın değişik mahallerde ve bölgelerde muhakkak yapılması gerektiği yönünde kanaatimizi de ifade ediyorduk. Çünkü Risâle-i Nurlar önümüzde anlaşılmayı bekliyor. Farklı istidatlar ve her birimize tecelli eden esma penceresinden bakabilmek ve kardeşlerimizin akıllarıyla düşünebilmek ancak böyle mümkün olabilir. Onun için bütün bölgeler ve illere bu tür programları uygulamalarını yaşayanlar olarak hepimiz tavsiye ediyoruz. Daha ilerisi için ise Risale-i Nur Enstitüsü’nün bu konuya el atmasını, planlı ve programlı olarak hazırlıkların daha akademik olarak yapılıp, alt yapısı müsait olan mahallerin tesbit edilerek koordineli şekilde tatbik edilmesini teklif etmeyi düşünüyoruz. Hatta programlara katılacak olan yazarlarımızın ve istidatlı genç kabiliyetlerin de dâhil edilmesinin istifadeli olacağını düşünüyoruz.
SAADET-İ EBEDİYEDE DE BERABER OLURUZ İNŞAALLAH
Burada Çorumlu muhabbet fedailerine de yer vermek istiyoruz. Programımız Ramazan ayına tefavuk ettiği için her akşam iki âile olarak bizleri iftara dâvet eden bütün Çorumlu ağabey ve kardeşlerimize teşekkür ediyoruz, Allah hepsinden razı olsun. Bir önceki yılda olduğu gibi sahur için Çorum’un yöresel mayalı tabir edilen yiyeceğini hafta boyunca bizlere getiren Süleyman Bezirci Âğabeyimize ve âilesine de çok çok teşekkür ediyor ve Allah razı olsun diyoruz. Hafta boyunca bizlerle birlikte olan ve her ihtiyacımız için fedakârca koşan Süleyman Alıç Ağabeyimize ve Mehmet Kovancı Hocamıza da teşekkür ediyoruz. Burada ismini sayamayacağımız Çorumlu ağabey ve kardeşlerimizden bizler çok çok razı olduk, inşâallah Allah da onlardan razı olur ve hep birlikte saadet-i ebediyede de beraber oluruz.
MAHALLİ FAALİYETLER VE ZİYARETLER
Programımız içerisinde mahallî faaliyetler de vardı. Özellikle Hıdırlık mevkiinde Sahabe Efendilerimizin medfun bulunduğu mekânları ziyaret ettik. Mesleğimiz sahabe mesleği olduğu için Sahabe Efendilerimizden kuvve-i mânevîye aldık. Duâlar ettik ve o mekânlarda dersler yaptık. Çorum ilimizin gezilecek olan camilerini ve diğer yerlerini de görmek ve tefekkür etmek nasip oldu. Özellikle Çorum Merkez Kabristanlığı’nda medfun bulunan Nur Talebesi Hakkı Dede, Hüseyin Kovancı, Yusuf Güney ve Abdullah Battal Ağabeylerimizi ziyaret ettik ve duâlar okuduk. Burada bu ağabeylerimizin mümeyyiz sıfatlarından kısaca bahsetmemiz gerekiyor. Hakkı Dede Ağabeyimiz Çorum Kozlu Köyünde fahrî imamlık yaparak bu köyün Risâle-i Nur’la tanışmasına vesile olmuş. Köyün neredeyse yarısı Risâle-i Nurlara aşina olmuş ve bu köyden çok Nur Talebesi yetişmiş. Hüseyin Kovancı Ağabey ise sobacılık yaparmış. İstisnasız dükkânına gelen herkese Risâle-i Nur okuturmuş. Hele ömrünün son senelerinde hastalığı arttığı halde hiçbir Risâle-i Nur dersini kaçırmamış. Taksi tutarak derse gelmiş ve dönüşte aynı taksiye kendisini aldırıp eve gitmiş. Risâle-i Nur hizmetleri böyle kahramanların omuzları üzerinde bu günlere kadar gelmiş. Yusuf Güney Ağabeyimiz ise istisnasız her sabah dershaneye sabah namazına gelerek talebelere numune-i imtisal olmuş. Lisanı, etvarı ve müşfik ahvâli ile halen kendisinden söz ettiriyor. Savcı Abdullah Battal Ağabeyimiz ise Risâle-i Nur Külliyatı’nın bir bölümü toplatıldığında duruma müdahale ederek, Risâle-i Nur Külliyatı’nın suç teşkil edecek bir yönünün olmadığını bildirerek, serbest bıraktırmıştır. 1959 yılında Çorum’un Kargı ilçesinde savcılık görevinde bulunan Battal, Risâle-i Nur eserleri hakkındaki ilk takipsizlik kararını veren savcıdır.
Bir diğer önemli ziyaretimiz de Yeni Asya Çorum temsilcimiz Mehmet Kovancı Hocamızın mihmandarlığında eğitimciler olarak İl Millî Eğitim Müdürlüğü ve İl Müftülüğü ziyaretimiz oldu. Risale-i Nur kitapları ile dergilerimizi ziyaret ettiğimiz yerlerdeki devlet erkânına da iletmiş olduk. Böylece hem Risale-i Nur eserlerinden birer numune hem de Yeni Asya Neşriyat dergileri ile tanıtım yapılmasına vesile olundu. Bu gezilerden hem ziyaret ettiğimiz makam yetkilileri, hem de bizler çok memnun olduk. Karşılıklı fikir alış verişlerinde bulunduk. Böylece Çorum’da yaptığımız Yetişkinler Risale-i Nur Okuma Programımız değişik faaliyetlerle sürdü. Son gün ise Çorum iline bağlı Yeni Karadona Köyü’ne gittik. Akşam iftarını Karadona Köyü’nde Ahmet Kaya Ağabeyin evinde yaptık. Yapılan ders ve sohbetten sonra gece döndük. 21 Temmuz 2013 günü programımız sona erdi ve bizler tekrar mahall-i ikâmetlerimize avdet ettik. Böylece bir programı daha geride bırakarak şimdiden gelecek seneki programı sabırsızlıkla beklemeye başladık. Tekraren Çorumlu muhabbet fedailerine bizlere göstermiş oldukları kadirşinaslık ve misafirperverliklerinden dolayı teşekkür ediyoruz.
01.08.2013
Abdülbâkî ÇİMİÇ
[email protected]