Maddî Değil Mânevî Hizmetler Lâzım

Maddî değil mânevî hizmetler lâzım Bu hizmetin en ehemmiyetli esaslarından birisi de karşılık beklemeden imân ve Kur’ân hizmetine çalışmaktır. Bunun yüzlerce delili Risale-i Nur satırları içerisinde vardır. Bilindiği üzere Bediüzzaman tâ küçüklüğünden beri sadaka ve hediye kabul etmemiştir. Hizmetinin karşılığı olarak bu tür maddî menfaatlardan men edilmiştir. Hatta bazen ihtilattan ve konuşmaktan memnû olduğu gibi, […]

Gıybet, Gayet Menfur ve Fenadır

Gıybet, gayet menfur ve fenadır “Sizden biri, ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı?”[1] Gıybet şu âyetin kat’î hükmüyle nazar-ı Kur’ân’da gayet menfur ve ehl-i gıybet, gayet fena ve alçaktırlar.[2] Bediüzzaman gıybet konusunda ayetin hükmünü de nazar-ı dikkate alarak gayet şiddetli bir üslup kullanıyor. Gıybet, cemiyetin bulaşıcı mikrobudur. Çabuk sirayet eder, yayılır. Kâinat manen nur talebelerine […]

Sabah Derslerinin “Halka ve Daire” Tatbikatı

Sabah derslerinin “halka ve daire” tatbikatı Bu yazımızda bir Nur talebesi ağabeyimizin[1] mutad Risale-i Nur okumalarında fark ettiği ve bizimle paylaştığı tefekkürlerini paylaşmak istiyoruz. “Günlük sabah dersimi okurken Münâzarat esrinde Medresett’üz-Zehra bahsinin detaylandırma bölümünde Üstad o kadar ince şeyleri ortaya koymuş ki, sınıfta oturma planına kadar… Hep okuyup geçiyordum, burada takıldı nazarım. Şartlarını sayarken, sekizinci […]

Gençler için Gençlik Rehberi

Bediüzzaman, Risale-i Nur’dan medet isteyen gençlere dersler verir. Onların cazibedar ahir zaman fitnesinden kurtulmaları için yol gösterir. Gençlik hevesiyle düşecekleri tehlikeleri göstererek iman ve küfür mukayesi ile sefahat ve dalaletin akıbetini gösterir. Gençliğin fani olduğunu, daire-i meşruada kalınmazsa o gençliğin zayi olup, başlarına hem dünyada, hem kabirde, hem âhirette, kendi lezzetinden çok ziyade belâlar ve […]

Gençler için neler yapılabilir?

Bediüzzaman’ın tabirince gençler nev-i insanın üçte birini teşkil ediyor. Bu üçte birlik toplum kesimi “Hevesatları galeyanda, hissiyata mağlûp, cüretkâr akıllarını her vakit başına almayan o gençler, âhiret imanını kaybetseler ve cehennem azabını tahattur etmezlerse, hayat-ı içtimâiyede, ehl-i namusun malı ve ırzı ve zayıf ve ihtiyarların rahatı ve haysiyeti tehlikede kalır. Bazı, bir dakika lezzeti için […]

Ahirzamanda Genç Olmak!

Ahirzamanda genç olmak! Ahirzamanda deccaliyet, materyalizm ve inkâr-ı ulûhiyet seli insanları almış sürüklüyor. Hem de sahili olmayan bir okyanusa doğru bu sürükleniş devam ediyor. Bekâsıyla ve ebedî hayatıyla beraber götürüyor. Öyle şefkatli, hamiyetli ve gayretli olmak lâzım ki, bu selin önüne geçilebilsin. Yoksa hasâret-i azime kaçınılmaz bir netice! Bu ahirzaman belâ-yı şedid olarak meş’um ve […]

Sohbette insibağ ve in’ikâs vardır

Sohbette insibağ ve in’ikâs vardır Risale-i Nur sohbetleri hem ilimdir, hem marifettir, hem huzurdur, hem zikirdir, hem de fikirdir. Sohbet-i Resulullah, iksir-i mânevîdir. Bu mânevî te’sir Risale-i Nur sohbetlerine de in’ikas etmiştir. Çünkü sohbette insibağ ve in’ikâs vardır. Sohbetler hayt-ı nurânîdir. Bizleri tâ asr-ı saadete rapteder. Risale-i Nur’un yolu da hem sahabe mesleği, hem de […]

Nur Talebeleri’nin hizmet mefkûresi

Nur Talebeleri’nin hizmet mefkûresi  “Meziyetin varsa hafa türâbında kalsın; tâ neşvünema bulsun.”(Lemaat) Bu hizmet-i Kur’âniye ve imâniyede gizli kahramanlar var. Onlar bilinmek ve görünmek istemezler. Anadolu’nun sinesinde saklı bir cevher gibi şahs-ı mânevî içinde mestur vaziyetteler. Çok konuşmazlar, ortaya atılmazlar. Onlar simalarından ve hallerinden bellidir. Onlar hizmetin lokomotifi veya taşıyıcı kolonlarıdır. Sadece hizmetin yükünü taşırlar. […]

İnsan, aziz bir misafirdir

İnsan, aziz bir misafirdir İnsan, Hâlık-ı Kâinatın kıymetli bir memuru ve şerefli bir misâfiridir. Hem de aziz bir misâfirdir. İnsanın azizliği, ona ikrâm edilen nimetlerden, en azından yediklerinden ve sofrasından bellidir. Koyun ot yiyor, sen; koyunun sütünü içiyorsun, etini yiyorsun. Tavuk, çöplükte eşiniyor ve öyle besleniyor. O mısır ve darı yiyor. Biz ise tavuğun etini […]