Bediüzzaman, Risale-i Nur’dan medet isteyen gençlere dersler verir. Onların cazibedar ahir zaman fitnesinden kurtulmaları için yol gösterir. Gençlik hevesiyle düşecekleri tehlikeleri göstererek iman ve küfür mukayesi ile sefahat ve dalaletin akıbetini gösterir. Gençliğin fani olduğunu, daire-i meşruada kalınmazsa o gençliğin zayi olup, başlarına hem dünyada, hem kabirde, hem âhirette, kendi lezzetinden çok ziyade belâlar ve […]
Etiket: risale
Gençler için neler yapılabilir?
Bediüzzaman’ın tabirince gençler nev-i insanın üçte birini teşkil ediyor. Bu üçte birlik toplum kesimi “Hevesatları galeyanda, hissiyata mağlûp, cüretkâr akıllarını her vakit başına almayan o gençler, âhiret imanını kaybetseler ve cehennem azabını tahattur etmezlerse, hayat-ı içtimâiyede, ehl-i namusun malı ve ırzı ve zayıf ve ihtiyarların rahatı ve haysiyeti tehlikede kalır. Bazı, bir dakika lezzeti için […]
Ahirzamanda Genç Olmak!
Ahirzamanda genç olmak! Ahirzamanda deccaliyet, materyalizm ve inkâr-ı ulûhiyet seli insanları almış sürüklüyor. Hem de sahili olmayan bir okyanusa doğru bu sürükleniş devam ediyor. Bekâsıyla ve ebedî hayatıyla beraber götürüyor. Öyle şefkatli, hamiyetli ve gayretli olmak lâzım ki, bu selin önüne geçilebilsin. Yoksa hasâret-i azime kaçınılmaz bir netice! Bu ahirzaman belâ-yı şedid olarak meş’um ve […]
Sohbette insibağ ve in’ikâs vardır
Sohbette insibağ ve in’ikâs vardır Risale-i Nur sohbetleri hem ilimdir, hem marifettir, hem huzurdur, hem zikirdir, hem de fikirdir. Sohbet-i Resulullah, iksir-i mânevîdir. Bu mânevî te’sir Risale-i Nur sohbetlerine de in’ikas etmiştir. Çünkü sohbette insibağ ve in’ikâs vardır. Sohbetler hayt-ı nurânîdir. Bizleri tâ asr-ı saadete rapteder. Risale-i Nur’un yolu da hem sahabe mesleği, hem de […]
Nur Talebeleri’nin hizmet mefkûresi
Nur Talebeleri’nin hizmet mefkûresi “Meziyetin varsa hafa türâbında kalsın; tâ neşvünema bulsun.”(Lemaat) Bu hizmet-i Kur’âniye ve imâniyede gizli kahramanlar var. Onlar bilinmek ve görünmek istemezler. Anadolu’nun sinesinde saklı bir cevher gibi şahs-ı mânevî içinde mestur vaziyetteler. Çok konuşmazlar, ortaya atılmazlar. Onlar simalarından ve hallerinden bellidir. Onlar hizmetin lokomotifi veya taşıyıcı kolonlarıdır. Sadece hizmetin yükünü taşırlar. […]
İnsan, aziz bir misafirdir
İnsan, aziz bir misafirdir İnsan, Hâlık-ı Kâinatın kıymetli bir memuru ve şerefli bir misâfiridir. Hem de aziz bir misâfirdir. İnsanın azizliği, ona ikrâm edilen nimetlerden, en azından yediklerinden ve sofrasından bellidir. Koyun ot yiyor, sen; koyunun sütünü içiyorsun, etini yiyorsun. Tavuk, çöplükte eşiniyor ve öyle besleniyor. O mısır ve darı yiyor. Biz ise tavuğun etini […]
Bediüzzaman’dan Meşrûtiyet tespitleri
Bediüzzaman, istibdadı tam tedavi edecek olan tiryak-ı Meşrûtiyeti şöyle tarif eder: İşte, Meşrûtiyet “Ve işlerde onlarla istişare et.[1] Onların aralarındaki işleri istişare iledir.”[2] ayet-i kerîmelerinin tecellisidir ve meşveret-i şer’iyedir. O vücûd-i nurânînin kuvvete bedel, hayatı haktır, kalbi marifettir, lisânı muhabbettir, aklı kànundur, şahıs değildir. Evet, Meşrûtiyet hâkimiyet-i millettir; siz dahi hâkim oldunuz. Umum akvamın sebeb-i […]
Mevcûdât
Mevcûdât, Esmâ-i Hüsnâ’nın tecellîyatını izhâr, ifhâm, îzâh için bir takım İlâhî mektûblardır ki, içlerinde yazılı deliler, bürhanlar, harikâlar mû’cize-i kudrettir. Her biri birer vazîfe-i âliye ile muvazzaf birer me’mûr-u Rabbânîdir. Sultân-ı Ezel ve Ebed’in râiyeti hükmündedir. Mektûb-u Samedânî ve birer âyine-i esmâ-i Rabbâniyedir. Esmânın kudsî cemâllerini irâe eden âyinelerdir. Esmânın güzel nakışlarını gösteren levhâlardır. Esmânın […]
Hakîkat nasıl gizlenir?
“Kamer, nuru çekildikçe vücudunu kaybettiği gibi, nursuz çok küreler, mahlûklar, gözümüzün önünde olup göremiyoruz.”[1] Aynen öyle de, gözümüzün önünde bulunan Şems-i Kur’ân’nın nuru olan Risale-i Nur hakîkatlerinin de bazen nuru çekilir, gizlenir ve muhataplarına görünmez. Bunun elbette çok hikmetleri ve sebepleri vardır. Bediüzzaman Hazretleri de siyâset cazibesi ile bakılan bir mevzu neticesinde “Fakat heyecanlı tevillerim […]