Tâlim-i Esmâ Nedir?

“Hazret-i Âdem Aleyhisselâmın dâvâ-yı hilâfet-i kübrâda mucize-i kübrâsı, tâlim-i esmâdır.”

Tâlim-i esmâ;umum kemâlât ve terakkiyât-ı beşeriyenin nihayetlerine ve en ileri hedeflerine, sarahate yakın işaret ediyor.

Hz.Adem(as)’in meleklere karşı hilafet davasında rüçhaniyatına hüccet tâlim-esmâdır. (20.Söz)

Tâlim-i esmâ melâikeyi inkârdan ikrara icbar etmiştir.

Tâlim-i esmâ, Hazret-i Âdem Aleyhisselâmın melâikenin inkârlarına karşı mucizesidir.

Yahut melâikenin, hilâfetine itiraz ettikleri nev-i beşerin hilâfete liyakatini melâikeye kabul ettirmek için izhar ettiği bir mucizedir.(İ.İ’caz)

Beşerin arzda hilâfet-i kübrâya mazhar olmasına evvelki âyetle delâlet edilmiştir. Burada ise, bütün tecelliyata mazhar bir nüsha-i camia olarak gösterilmiştir. Bu da, ayrı ayrı istidatlara mâlik ve ilim ve istifadelerinin yolları çok olduğundandır. Evet, beşer, zahir ve bâtın havas ve duygularıyla, bilhassa derinliğine nihayet olmayan vicdanıyla kâinatı ihata etmiş bir kabiliyettedir.( İşârâtü’l-İ’câz)

Cenab-ı Hak, Âdem’i (a.s.) bütün kemâlâtın mebâdisini tazammun eden âli bir fıtratla tasvir etmiştir ve bütün maâlînin tohumlarına mezraa olarak yüksek bir istidatla halk etmiştir ve mevcudatı ihata eden ulvî bir vicdan ve ihatalı on duyguyla teçhiz etmiştir ve bu üç meziyet sayesinde, bütün hakaik-i eşyayı öğretmeye hazırlamıştır, sonra bütün esmâyı kendisine öğretmiştir. (İşârâtü’l-İ’câz)

“Âdem’e bütün isimleri öğretti.” (Bakara Sûresi, 2:31)

Cenâb-ı Hak (celle celâlühü) mânen şu âyetin lisan-ı işaretiyle diyor ki: “Ey benî Âdem! Sizin pederinize, melâikelere karşı hilâfet dâvâsında rüçhaniyetine hüccet olarak, bütün esmâyı tâlim ettiğimden; siz dahi, madem onun evlâdı ve vâris-i istidadısınız, bütün esmâyı taallüm edip, mertebe-i emanet-i kübrâda, bütün mahlûkata karşı rüçhaniyetinize liyakatinizi göstermek gerektir. Zira kâinat içinde, bütün mahlûkat üstünde, en yüksek makamâta gitmek ve zemin gibi büyük mahlûkatlar size musahhar olmak gibi mertebe-i âliyeye size yol açıktır. Haydi, ileri atılınız ve birer ismime yapışınız, çıkınız. (Yirminci Söz)

Tâlim-i Esmâ;

Tâlim-i esmâ bizim için baba mesleğidir.

Bütün lisanlar talim-i esma şümûlündedır.

Tâlim-i esmâ ile bütün ulüm ve fünunun nihaî sınırları belirlenmiştir.

Hazret-i Âdem’in melâikelere karşı kabiliyet-i hilâfet için bir mu’cizesi olan tâlim-i Esmâdır ki, bir hâdise-i cüz’iyedir. Şöyle bir düstur-u küllînin ucudur ki :

Nev-i beşere ; câmiiyet-i istidad cihetiyle tâlim olunan hadsiz ulûm ve kâinatın envâına muhît pek çok fünûn ve Hâlıkın şuûnât ve evsâfına şâmil ;kesretli maarifin tâlimidir .(Yirminci Söz )

Tâlim-i esmâ ; Mirac yolculuğunda Cebrail’in ” burası benim için sınırdır . parmak ucu kadar ilerlersem yanarım ” deyip Sidreül Münteha da kalmasının bir sırrıdır .

Tâlim-i esmâ ;Rasulullahın ( s.a.v ) imkan ile vücub arasında ” iki yay ” kadar bir mesafeden Dost’u ile buluşmasının bir sırrıdır.

Tâlim-i esmâ ,bütün mucizat-ı enbiyanın sümûlünü kapsar.

Tâlim-i esmâ, terakkiyat-ı beşeriyetin nihaî sınırlarını çizer.

Tâlim-i esmâ; bütün terakkiyât-ı mâneviye-i beşeriyenin ve bütün istidâdât-ı beşeriyenin inkişaf ve inbisatları ve mahiyet-i insaniyenin bütün esmâ-i İlâhiyeye bir âyine-i câmia olmasını cem eder.

Tâlim-i esmâ ;Hz Adem ‘ de talim-i esma şeklinde icmalen

Hz. Muhammed’ de ise ( gerek Hakikat-i Muhammediye gerek Kuran-ı Kerim suretinde ) tafsilatıyla gerçekleşen ; esma ile münasebettir .

SONUÇ:

Tâlim-i Esmâ nedir?

1.”Hazret-i Âdem Aleyhisselâmın dâvâ-yı hilâfet-i kübrâda mucize-i kübrâsı, tâlim-i esmâdır.”

2.Tâlim-i esmâ;umum kemâlât ve terakkiyât-ı beşeriyenin nihayetlerine ve en ileri hedeflerine, sarahate yakın işaret ediyor.

3.Hz.Adem(as)’in meleklere karşı hilafet davasında rüçhaniyatına hüccet talim-esmadır. (20.Söz)

4.Tâlim-i esmâ melâikeyi inkârdan ikrara icbar etmiştir.

5.Tâlim-i esmâ, Hazret-i Âdem Aleyhisselâmın melâikenin inkârlarına karşı mucizesidir.

6.Yahut melâikenin, hilâfetine itiraz ettikleri nev-i beşerin hilâfete liyakatini melâikeye kabul ettirmek için izhar ettiği bir mucizedir.(İ.İ’caz)

7.Fakat sizin pederiniz, bir defa şeytana aldandı, Cennet gibi bir makamdan rûy-i zemine muvakkaten sukut etti. Sakın siz de terakkiyâtınızda şeytana uyup hikmet-i İlâhiyenin semâvâtından, tabiat dalâletine sukûta vâsıta yapmayınız. Vakit bevakit başınızı kaldırıp, Esmâ-i Hüsnâma dikkat ederek, o semâvâta urûc etmek için fünûnunuzu ve terakkiyâtınızı merdiven yapınız. Tâ fünûn ve kemâlâtınızın menbaları ve hakikatleri olan esmâ-i Rabbâniyeme çıkasınız ve o esmânın dürbünüyle, kalbinizle Rabbinize bakasınız.

8.Ammâ, mu’cize-i kübrâ-i Ahmediye (a.s.m.) olan Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyân ise, tâlim-i Esmânın hakikatine mufassalan mazhariyetini, hak ve hakikat olan ulûm ve fünûnun doğru hedeflerini ve dünyevî, uhrevî kemâlâtı ve saâdâtı vâzıhan gösteriyor; hem pek çok azîm teşvîkâtla, beşeri onlara sevk ediyor. (Sözler-239)

9.Tâlim-i esmâ bizim için baba mesleğidir.

10.Bütün lisanlar tâlim-i esmâ şümulündedır.

11.Tâlim-i esmâ ile bütün ulüm ve fünunun nihaî sınırları belirlenmiştir.

12.Hazret-i Âdem’in melâikelere karşı kabiliyet-i hilâfet için bir mu’cizesi ( 1 ) olan tâlim-i Esmâdır ki, bir hâdise-i cüz’iyedir.(2) Şöyle bir düstur-u küllînin ucudur ki (3)

Nev-i beşere ; câmiiyet-i istidad cihetiyle tâlim olunan hadsiz ulûm ( 4) ve kâinatın envâına muhît pek çok fünûn (5) ve Hâlıkın şuûnât ve evsâfına şâmil (6 ) ;kesretli maarifin (7 ) tâlimidir ( Yirminci Söz)

13.Tâlim-i esmâ ; Mirac yolculuğunda Cebrail’in ” burası benim için sınırdır . parmak ucu kadar ilerlersem yanarım ” deyip Sidreül Münteha da kalmasının bir sırrıdır .

14.Tâlim-i esmâ ;Rasulullahın ( s.a ) imkan ile vücub arasında ” iki yay ” kadar bir mesafeden Dost’u ile buluşmasının bir sırrıdır.

15.İnsanın câmiiyet-i istidadı cihetiyle mazhar olduğu bütün kemâlât-ı ilmiye ve terakkiyât-ı fenniye ve havârik-ı sun’iyeyi “Tâlim-i Esmâ” ünvânıyla ifade ve tâbir etmekte şöyle latîf bir remz-i ulvî var ki: Herbir kemâlin, herbir ilmin, herbir terakkiyâtın, her bir fennin bir hakikat-i âliyesi var ki, o hakikat, bir ism-i İlahîye dayanıyor. (20. söz)

Hazırlayan: Bâkî ÇİMİÇ

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir