Ömr-ü Fıtrî ve Ecel-i Fıtrî

Risâle-i Nûrlarda “ömr-ü fıtrî ” ve “ecel-i fıtrî” kavramları geçmektedir. Bu kavramları anlamak için bu çalışmayı hazırlamak istedik. İnşâallah isâbet etmişizdir. Bütün çalışmalarımızda olduğu gibi bu çalışmamızda da gayret bizlerden tevfik Rabbimizdendir. Ömr-ü fıtrî; Allah (cc) tarafından yaratılıştan zihayata biçilmiş ve takdir edilmiş ömürdür. Yüce Allah her yarattığı mahlûka fıtrî bir ömür ta’yîn etmektedir. Bu […]

Cennet-âsâ Bahar Hediyeleri

Ne yapayım, acele ettim, kışta geldim; sizler cennet-âsâ bir baharda geleceksiniz. Şimdi ekilen nûr tohumları, zemininizde çiçek açacaktır. Biz, hizmetimizin ücreti olarak sizden şunu bekliyoruz ki: Mâzî kıt’asına geçmek için geldiğiniz vakit, mezarımıza uğrayınız; o bahar hediyelerinden birkaç tanesini medresemin mezartaşı denilen ve kemiklerimizi misafir eden ve Horhor toprağının kapıcısı olan kalenin başına takınız. Kapıcıya […]

Sûret-i Fâniyeden Geçebilmek

“Sûret-i fâniyeden ve kendinden geçebilirsen…(On Yedinci Söz)” Bunu nasıl anlamalıyız? Kâinata iki türlü bakış vardır. Ma’nâ-yı ismî ve ma’nâ-yı harfî. Masnûâta ma’nâ-yı ismî olarak bakmak ve masnûâtın sûretine müştak olup “Ne güzeldir.” deyip o güzelliği masnûâtın kendine, sebeplere ve tabîata havale etmek geçici ve sönmeye mahkûm olan o görünen sûret-i fâniyeye bakmak ve takılmak olur. […]

His ve hissiyât

“Hiss-i dîn ile, en âmî, en münevver’ül fikir gibi mütehassistir. Fikri münevver olmasa da, kalbi münevverdir. Hissiyât güzel olursa, efkâr da müstakîm olur.[1]”(Bedîüzzamân) İnsanın hissiyâtını ve efkârını münevver yapan muharrik hiss-i dîndir. Hiss-i dîn ile en âmî ve cahil de olsa efkârı nurlanmış bir aydın gibi hassas olur ve o hiss-i dînden hislenir. Efkâr yoğunlaştığı […]