Tevhîd-i Îmânî, Tevhîd-i Kulûbu İster

Evet, tevhîd-i îmânî, elbette tevhîd-i kulûbu ister. Ve vahdet-i itikad dahi, vahdet-i içtimâîyeyi iktizâ’ eder.(Yirmi İkinci Mektup) Müslümanların ayrılığı ve ittifak edemeyişi hep bizleri muzdarîb etmiş bir hâl olarak karşımızda durmaktadır. Her müslüman bu ayrılığın ittifaka dönüşmesi yönünde görüş ileri sürmekte ve bu ittifakın zarûretini kendi bakış açısıyla ve geçerli gördükleri gerekçelerle anlatmaktadırlar. Yine de […]