Sırat-ı Müstakîm Ashâbı

Sırat-ı müstakîm ashabı Serîüsseyir olan bu zamanın evlâdı harîkalar asrındadır. Zaman, âhirzaman asrında çarhlarını döndürmekte ve kader hükmünü icra etmektedir. Yaşanan hâdiseler ispat etmektedir ki, her şey aslına rücû etmekte ve verilen ihbâr-ı gaybîler tahakkuk etmektedir. Kur’ân’ın mânevî bir mucîzesi ve âhirzaman asrına bir dersi olan Risâle-i Nur, âhirzaman asrının kıyamete kadar yaşanacak olan hâdiselerinin […]

Tavizsiz İstikrâr Çizgisi:Yeni Asya

Tavizsiz istikrar çizgisi: Yeni Asya Biz O’na “Hakikatin gür sesi, Yeni Asya Gazetesi” dedik. Çünkü O,’Gerçekten Haber Verir.’ Öncelikle ‘Hakkın hatırını âli bilir.’ Yeni Asya, Bediüzzaman Hazretleri’nin “Asya’nın bahtının miftahı meşveret ve şuradır.” Cümlesini serlevha yapmıştır. Çünkü “Asya kıt’asının ve istikbâlinin keşşâfı ve miftâhı şûradır. Yani, nasıl fertler birbiriyle meşveret eder; taifeler, kıt’alar dahi o […]

Cüz-i ihtiyârînin üssü’l-esâsı meyelân

Cüz-i ihtiyârînin üssü’l-esâsı meyelân “Cüz-i ihtiyârînin üssü’l-esâsı olan meyelândır.”[1] Meyelân ise meyletmek, meyil göstermek, yönelmek, istek mânâsındadır. Meyelânın muzâafı olan ise arzudur. Meyelân kalbin temâyülâtından geldiği gibi; nefis, his ve hevesten de tevellüd edebilir. Beşerin kendi meylini kuvveden fiile çıkarmasına vesile olan da meyelân-ı fıtrîyesidir. Bediüzzaman Hazretleri’nin “Kadınlığın fıtratında çocuk okşamak ve sevmek meyelânı var.”[2] […]

Risâle-i Nur’da Cüz-i ihtiyârî

Risâle-i Nur’da Cüz-i ihtiyârî Cüz-i ihtiyârî veyahut irâde-i cüz’iye; insana Allah’ın verdiği az bir arzu serbestliği, dilediği gibi hareket edebilme kabiliyetidir. Yani kulların hür ve serbest olarak hareket etme arzusudur. “Bir silâh-ı insânî olan o cüz-i ihtiyârî, hem nakıs, hem kısa, hem âciz, hem icatsız olduğundan, kesbden başka bir şey elinden gelmez.”[1] Öyleyse insanın elinde […]