Ey kendini insan bilen insan! Kendini oku.

“Ey kendini insan bilen insan! Kendini oku. Yoksa hayvan ve câmid hükmünde insan olmak ihtimali var.(Sözler)”Okumak! Ne güzel bir kelime değil mi? Ancak nasıl okumak ve neyi okumak? Mânâ-i ismi ile mi, yoksa mânâ-i harfî ile mi okumak? Kâinatı okumak, kâiantın özetini taşıyan insanı (kendini) okumak. Elbette ki mânâ-i harfî ile okumak. Nazar-ı fkrî ile tâlim ederek okumak. Çünkü insan bu kâinata tâallümle tekellüm etmek için gönderilmiştir. Bu tâallüm için gerekli potansiyel isti’dâdlar fıtratına yerleştirilmiştir. Onun içindir ki “Oku”mak insanın fıtratının bir gereği ve zarûretidir.

“Şimdi oku kabirde okuyamazsın.” diyen Zübeyir ağabey ne büyük bir hakîkati söylemiş.Bu zamanda sanal dünyanın ve görsel âlemin insanları kendisine celb ve esir ettiği bir zamanda okumak ne kadar önemli değil mi?

Okumak,kâiantı okumak,âlem-i asgar olan kendimizi okumak,önce enfüsî sonra afakî tefekkür sırasına uyarak, eşyayı ve eşyada tecelli eden esmâyı okumak.

İlk emir de zaten oku değil mi?Sanırım okumak çok yönlü olmalı.İnsanı, çiçeği, böceği, hayvanları ve bitkileri okumak.Okumak,okumak,yine okumak.Tekrar tekrar okumak. Muhterem Zübeyir ağabeyin son hazırlanan “Nûrun Kumandanı”ismini taşıyan hayatı ve dâvâsı ile ilgili kitapta en çok dikkat çeken cihetlerinden birisi de okumak. Saatlerce, belki günlerce hatta dayanamayacak duruma gelene kadar okumak. Onun çok müstesna özelliklerinden birisi okumak.

Tabi neyi okumak?Kur’ân’ı kelam-ı ezelî olarak cebrailin Efendimize(sam)’e okuğu anı hatırlayarak okumak,

Risâle-i Nûrları Kur’ân’a muhatap olarak ve kudsiyetini Kur’ân’dan aldığını bilerek ve me’hazdaki kudsiyete şeffaf bir ayna olduğunu görerek okumak,

Cisimleşmiş ve tecelli-i esmâ olan kitab-ı kâiant satırlarını okumak,

Bürhan-ı nâtık olan Efendimiz(asm)’in hayatını ve O’nun(asm) hayatının her bir karesini ve sünnetini okumak.

Asr-ı saâdetin karelerini her asra bakan vechelerini atlamadan okumak.

Sinekleri,böcekleri hayvanları,bitkileri ve hakeza bütün mahlûkatı okumak.

Âlem-i asgar olan insanı ve insandan temerküz eden esmâyı okumak,

Önce enfüsü yoğunlaşarak okumak,

Afakı ise daha sonra sünnetullaha uyarak okumak,

Okumalarımızı Rabbimizin adıyla ve O’nu tamımak ve bilmek için yapmak.

Okumalarımızı mânâ-i harfî ile tefekkür-i imânî kazanmak için yapmak,

Bu tür okumalar ilim mânâsında bizleri Allah’a taşıyan marifetullah olacaktır inşâallah. Rabbimiz bu tür okumalardan razı olsun.

Ya Rabbi,okumalarımızı rızâna ulaşacak şekle çevir. Bizleri boşa okuyan kullarından eyleme. Okuduğu ile amel edenlerde eyle.

Velhasıl okuyanlardan olmak.Okuyamayanlardan olmamak…

Bâkî ÇİMİÇ

[email protected]

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir