Risâle-i Nur’un esâs mesleği…

Risâle-i Nur’un esâs mesleği…

Risâle-i Nur’un esâs mesleği hakiki ihlâs olmak cihetiyle[1]; Nurun mesleğinin en mühim esâsı sırr-ı ihlâstır. Risâle-i Nur’un hakiki mesleği sırf imânî ve uhrevîdir. Onun için mesleğimiz sırr-ı ihlâsa dayanan hakaik-i imâniyedir. “Madem mesleğimiz azamî ihlâstır; değil benlik, enaniyet, dünya saltanatı da verilse, bâkî bir mesele-i îmâniyeyi o saltanata tercih etmek azamî ihlâsın iktizasıdır.”[2] “Bu zamanda şahsiyet cihetiyle insanlara zarar verecek hâller var. Risâle-i Nur’un mesleğindeki azamî ihlâs için bu hastalık verilmiş. Çünkü bu zamanda şan, şeref perdesi altında riyakârlık yer aldığından, azamî ihlâs ile bütün bütün enaniyeti terk lâzımdır.”[3] Risâletü’n-Nur’un ve şakirtlerinin mesleği dört esâs üzerine gidiyor. Bunlar “acz ve fakr ve şefkat ve tefekkür”dür.

Risâle-i Nur mesleğinde şahsa ehemmiyet verilmiyor. “Risâle-i Nur mesleği, tarikat değil, hakîkattir, sahabe mesleğinin bir cilvesidir.”[4] Onun için “Mesleğimiz tarikat değil, îmânın hakîkatleridir.”[5] Bu meslek maddî ve mânevî her şeyden feragât mesleğidir. Aynı zamanda cadde-i Kübra-i Kur’âniyedir.[6] Bu mesleğin esâsı ve hedefi, îmân-ı tahkikî ve hakîkat-i Kur’âniyedir. “Nur mesleğinde mü’minlerin uhuvveti esâstır.”[7] Risâle-i Nur mesleğinin bir diğer esâsı da şafkât etmek ve masumlara zarar vermemektir. Nurun mesleği, hakîkat ve sünnet-i seniye ve feraize dikkat ve büyük günahlardan çekinmek esâstır.[8] Risâle-i Nur’un mesleğindeki sırr-ı ihlâs; îmân, Kur’ân hakîkatlerinden başka hiçbir şeye alet, tâbi olamaz. Nurun mesleğinde hiçbir cihette benlik ve şahsiyet ve şahsî makamlar arzu etmek ve şan, şeref kazanmak olmaz.[9] Mesleğimizin muktezası olan mahviyet ve ihlâs ve terk-i enaniyet bunu zarûrî kılar. “Biz, insanların hürmet ve ihtiramından ve şahsımıza ait hüsnüzan ve ikram ve tahsinlerinden mesleğimiz itibarıyla cidden kaçıyoruz.”[10] Bizim mesleğimizde sohbet-i sûriye ehemmiyeti azdır.[11] Nurun mesleğinin en mühim esâslarından birisi de umuma, muhtaçlara hatta muarızlara ders vermektir.

Ayrıca mesleğimizin “hıllet” ve “ihlâs” ve “uhuvvet” esâsları, şahsî medihlere müsâade etmez. “Onun için mesleğimizde kanaat, daima şükrü ve metaneti ve sebatı netice verdiği için, ihlâs dairesinde, hizmet noktasında çok hırs ve kanaatsizlik gösterdiğimiz hâlde; neticelerine ve semerâtına karşı kanâatle mükellefiz.”[12] Bu kanâat cihetiyle “mesleğimizde zaman, mekân sohbetimize mâni olamaz.”[13] Hem mesleğimizde “Âl-i Beytin muhabbeti”[14] esâstır. “Evet, mesleğimizde kuvvet var. Fakat bu kuvvet, asayişi muhafaza etmek içindir.”[15] Bizim mesleğimizde benlik, enaniyet, şanüşeref perdesi altında makam sahibi olmaktan, öldürücü zehir gibi ondan kaçıyoruz; onu ihsas eden hâlâttan şiddetle içtinap ediyoruz.[16]

Mesleğimiz tecavüz değil, tedafüdür; hem, tahrip değil, tamirdir; hem, hâkim değiliz, mahkûmuz.[17] Onun için mesleğimiz müspet hareket etmektir. Mesleğimizde, ihlâs-ı tammeden sonra en büyük esâs, sebat ve metanettir.[18]

Nur talebelerinin meslekleri siyaset ve cemiyet değildir. Ne olursa olsun dünya boğuşmalarına bakmamak mesleklerinin önemli bir esâsıdır. “Risâle-i Nur’un esâs mesleği olan şefkat, hak ve hakîkat ve vicdan, bizleri şiddetle siyasetten ve idareye ilişmekten menetmiş.”[19] Nurun mesleği olan mübareze etmemek ve ehl-i dünya ile uğraşmamak ve siyasete girmemek ve yalnız lüzum-i kat’î olduğu zaman kısaca müdafaa etmek[20]tir.

Allah bizleri Risâle-i Nur’un esâs mesleğinde ihlâs, sadâkat ve tesânüd sıfatlarında sebat etmeyi; istikametle hizmet-i imâniye ve Kur’âniyede istihdam edilmeyi nasip etsin.

Abdülbâkî ÇİMİÇ

[email protected]

https://www.feyzinur.com

[1] Emirdağ Lahikası-II,2013,s.823

[2] Emirdağ Lahikası-II,2013,s.879

[3] Emirdağ Lahikası-II,2013,s.804

[4] Emirdağ Lahikası-I,2013,s.130

[5] Emirdağ Lahikası-II,2013,s.792

[6] Lem’alar,2013,s.396

[7] Emirdağ Lahikası-I,2013,s.311

[8] Emirdağ Lahikası-I,2013,s.414

[9] Emirdağ Lahikası-I,2013,s.458

[10] Emirdağ Lahikası-I,2013,s.336

[11] Kastamonu Lahikası,2013,s.303

[12] Emirdağ Lahikası-I,2013,s.168

[13] Emirdağ Lahikası-I,2013,s.175

[14] Emirdağ Lahikası-I,2013,s.350

[15] Emirdağ Lahikası-II,2013,s.871

[16] Kastamonu Lahikası,2013,s.202

[17] Kastamonu Lahikası,2013,s.98

[18] Kastamonu Lahikası,2013,s.359

[19] Şular,2013,s.559

[20] Şualar,2013,s.845

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir