Risâle-i Nur’dan Tenkîd ve İ’tirazlara Cevap

Zaman zaman hem Nur dairesi içinden hem de dost mesabesindeki şahıslardan Risâle-i Nurlar hakkında basında yer alan iddialara ve i’tirazlara cevap verilmesi konusunda görüşler alıyoruz. Hatta bir kısım da zamanımızı bu tür mes’elelere hasretmenin zararlarından bahsediyorlar. Bu tür i’tirazlara cevap yetiştirme yerine îmân ve Kur’ân hakîkatlerine hizmet edilmesi gereğini bildiriyorlar. Bu şahsi ve samimî görüşlere […]

Hüdâ Semâdan İndi,Dehâ Zeminden Çıktı

“Senin karanlıklı dehân, nev-i beşerin gündüzünü geceye kalb etmiş. Yalnız o sıkıntılı, zulümlü ve zulmetli geceye ısındırmak için, yalancı, muvakkat lâmbalarla tenvir ettin. O lâmbalar sürurla beşerin yüzüne tebessüm etmiyorlar. Belki beşerin ağlanacak acı hallerindeki eblehâne gülmesine, o ışıklar müstehziyâne gülüp eğleniyor.”(17. Lem’a 5. Notada) “Hüdâ semâdan indi, dehâ zeminden çıktı. Hüdâ kalbde işliyor; dimağı […]

Tecelli-i Zâtî, Şuunât-i İlâhi

Kudret-i İlâhî lâzime-i zâtî ile olur. Vâcib ve muhit ve zâtî olan nur-u ilm-i ezelîden hiçbir şey gizlenemez ve haricinde kalamaz. Demek, Sâni-i Zülcelâlin ve Hakîm-i Zülcemâlin ve Kadîr-i Zülkemâlin zâtındaki cemâl-i zâtî ve kemâlât-ı zâtiyesi bizzat tecelli-i zatiyesinin zaruriyetindendir. Risâle-i Nur’da “birşey zâtî olsa, ârızî olmazsa, onun zıddı ona müdahale edemez. Çünkü cem-i zıddeyn […]

Nebâtî ve Hayvânî Kuvveler

Hem insandaki nebâtî ve hayvânî kuvveleri, âkıbeti görmedikleri, düşünemedikleri ve o insandaki letâif-i insaniyeye galebe ettikleri için, çıkmak istemiyorlar ve hazır ve muvakkat bir lezzetle mütesellî oluyorlar.( On Üçüncü Lem’a-Sekizinci İşaret) İnsan çok mütenevvi duyguları ve mânevî havassı taşıyan mucîze-i fıtrattır. İnsanın bir ciheti de kesâfetli olan nefs-i insaniyedir. Kesâfetli olan nefs-i insaniye hem nebâtî […]

Bedîüzzamân’a Atfedilen İftiralara Cevaptır!

İnternet üzerinden tanıştırıldığım kendisini özgür bir Müslüman olarak takdim eden bir şahsiyet ile Risâle-i Nûrlar üzerine müzâkere ve münâzaramız oldu. İlgili zat sanal âlemden bulduğu veya okuduğu kendisi de ısrarla doğru olduğunu iddia ettiği bir kısmı iftira sayılabilecek iddiaları soru olarak bizlere sordu ve cevaplamamızı istedi. Bizler de hem yaşına hem de saygın kişiliğine hürmeten […]

Bedîüzzamân’ın İhya Hareketi

ZamAn zaman ‘İslâmcılık hareketi’ ile Bediüzzaman Hazretleri’nin İslâm’a bakış açısı ve hizmet metotları karşılaştırılmakta ve tartışılmaktadır. Bu konuda epey yazı yazıldı ve konu güncelliğini hâlen koruyor. Bizler de Bediüzzaman Hazretlerinin İslâm’a hizmet metodunu içeren noktaları değerlendirmek istedik. Böylece Risale-i Nur ihyâ hareketinin metodik farkını ortaya koymaya çalıştık. Bediüzzaman Hazretleri, caddelerde ve sokaklarda bir hareket açmak […]

Arayan Faruk Ağabeydi…

Tarih 23 Kasım 2010 idi. E-mailime bir mesaj düştü. Mesajı yazan kişi mesajı dedesi adına yazdığını belirtiyor ve dedesinin bizlere iletmesi gereken düşünceleri olduğunu belirtiyordu. Mesaj özet olarak şöyleydi: “Aziz kardeşim, Gazetedeki yazılarınızı şevk ve memnuniyetle okuyor ve takip ediyorum. Özellikle “Tâlût ile Câlût kıssasından asrımıza yansıyanlar” yazınız çok derslerle dolu. Allah sizlerden ebeden razı […]

Çocuk Eğitimi ve Risâle-i Nur Dersleri

Çocuklarımız sevgiye muhtaçtır. Onların küçük dünyasında büyük duygular ve hayaller vardır. Onları küçük görüp, çocuk deyip geçmeyelim. Onlar bazen bizden daha fazla ayrıntıyı yakalar ve farklı noktaları tesbit edebilirler. Muhabbet ve sevgi, te’siri kuvvetli iksir gibi her şeyi halleden bir ilâçtır. Çocuklarımıza güven verebilmişsek, sizinle her şeylerini paylaşabilirler. Yeter ki onların frekansına girebilelim ve iletişim […]