Bediüzzaman, çocuklar ile ilgili çok önemli tespitler aktarır. Mesela: “Çocukların tâlimi, ya cebirle, ya hevesâtlarını okşamakla olur.”[1] tespiti çocuk eğitimi için harika bir tespittir. Bediüzzaman’dan çocuk eğitimi ile ilgili net ifadeler bunlar. Asrımızın eğitimcileri ve pedagogları bu sözlere bigâne kalmamalıdır. Reçete hazır, tatbik etmek için Bediüzzaman’a kulak vermek yeterli diye düşünüyoruz.
Etiket: bediüzzaman
Bedîüzzamân ve Japonlar
Bediüzzaman ve Japonlar Bediüzzaman ve Japonlar meselesi ile ilgili bazı araştırmacıların[1] ciddî çalışmaları mevcut. Bizler ise bazı kaynaklarda Japon Başkumandanı Mareşal Count Nogi Maresuke bir hey’etle birlikte Haziran 1911’de İstanbul’a gelip, çeşitli sualler sormuş olduğu bilgisine ulaştık. Böylece Bediüzzaman ve Japonlar konusunu biz de gündemimize almış olduk. Bu kaynaktaki bilgilere göre aslı Beşinci Şua olan […]
Bedîüzzamân’ın Rumeli seyahati
Bediüzzaman, 1911 yılı baharında, Mart ortalarından Mayıs ayına kadar bir tarihte, Şam’dan hareket ederek Beyrut, Kıbrıs(Larnaka), İzmir üzerinden deniz yolu ile İstanbul’a gelir. Aynı yılın Haziran ayında gerçekleştirilen Sultan Reşad’ın Rumeli seyahatine Şark Vilayetlerini temsilen iştirak eder. Bediüzzaman’ın bu seyahate katılmasını, Enver ve Niyazi Bey gibi dostları ister. Kendisi de onların hatırını kırmayarak bu kafileye […]
Bedîüzzamân’ın Şam’a yolculuğu…
Bediüzzaman Birecik’te… Bediüzzaman, Urfa Yusuf Paşa Camii medresesinde birkaç gün kaldıktan sonra Birecik’e geçer. Urfa’dan ayrılan Bediüzzaman, Suruç yoluyla Birecik’e gitti. Birecik, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Orta Fırat Bölümünde, Şanlıurfa iline bağlı Fırat Nehri kıyısında bir ilçedir. Bediüzzaman Birecik’e gelince Birecik’in ileri gelenleriyle görüştü. Birecik Rüştiyesi’nde o zaman öğrenci olan Halil Sıtkı Sözmen, Bediüzzaman’la ilgili hatırasını […]
Bedîüzzamân ve Urfa
Bediüzzaman ve Urfa Bedîüzzaman ile Urfa şehri arasındaki münasebet önemlidir. Bu münasebetin târihî açıdan da önemi bilinmektedir. Urfa, târihî olarak mânevîyat ihtiva eden bir şehir olması ve bu târihî seyir içinde pek çok hadisenin yaşanması hasebiyle tarihimizin sayfalarında altın harflerle yazılıp yâd edilmiş ve pek çok muhterem zatların-ki başta enbiyâlar ve evliyâların- yaşadığı şehirdir. Bediüzzaman’ın […]
Bedîüzzamân’ın Ermeniler ile İlgili Tespitleri
BEDİÜZZAMAN’IN ERMENİLER İLE İLGİLİ TESPİTLERİ 1878’de dünyaya gelen Bediüzzaman, târihî olarak Osmanlı Devleti için çok hızlı hadiselerin yaşandığı bir döneme şahitlik eder. Değişik zamanlarda kısa süreli de olsa bazı müderris ve âlimlerden ders alırken şahsî okumalarıyla da kendini tekâmül ettirir. Seyahatleri sırasında yaşadığı bölgenin problemlerini yakından müşâhede eder ve inceler. Yaşanan ve şahit olunan problemlere […]
Bediüzzaman Diyarbakır’da…
Bediüzzaman Diyarbakır’da… Bediüzzaman, Diyarbakır’a geldiğinde ilim ve mektep ehli ile toplantılar düzenler. Meşrûtiyet ve hürriyet konularını anlatır. Özellikle Van’da kurulmasını istediği Medresetü’z-Zehra hakkında geniş bilgi verir. Çünkü Şark’ta Medresetü’z-Zehra namında fünun-u cedideyi, ulûm-u medaris ile mezc ve derc ederek okutulacağı bir dârülfünunu mutazammın pek âli bir medrese tesisi Bediüzzaman’ın gaye-i hayâlidir. “Maksadını müphem bırakma, ne […]
Bediüzzaman, Hürriyet, İstibdat ve Meşrûtiyeti Ders Veriyor
Bediüzzaman, Hürriyet, İstibdat ve Meşrûtiyeti Ders Veriyor Bediüzzaman, Şark ziyaretlerinde hemen her yerde, hürriyet, meşrûtiyet ve istibdat ile ilgili sorulara muhatap olmuştur. Bu yönde sorulan sorulara verdiği cevaplarda genellikle, istibdat ile meşrûtiyetin birbirine zıt olan tanımlarını vererek başlıyor. Gayet muknî ve itminan edici verilen cevaplardan bazı aşiret efradı memnun kalırken, bazıları tekrar tekrar sorular sorarak […]
Bediüzzaman, Dağ ve Sahrayı Bir Medrese Yapıyor
Bediüzzaman, Dağ ve Sahrayı Bir Medrese Yapıyor Bediüzzaman Hazretleri’nin hayatının inayet-i ilâhiye ve mânevî bir tasarruf altında olduğunu biliyoruz. Hem İstanbul’a ilk sevk edilmesi ve İstanbul’da yaşadığı hâdiselerin seyrinde, hem de İstanbul’dan vilayet-i Şarkiye’ye yapmış olduğu ilk rıhlette bu mânevî tasarruf ve vazîfenin izlerini görmek mümkündür. Bediüzzaman’ın İstanbul’da iki buçuk seneye yakın yaşadığı hadiseleri incelerken […]