Fücûr ve Humûd

“Cenab-ı Hakîm-i Mutlak, vaktaki rûhu, değişken ve çok şeylere muhtaç ve tehlikelere mar’uz olan insan bedeninde iskân eyledi. O bedenin veya içindeki rûhun idâmesi için ‘üç kuvve’yi onun içine tevdî’ buyurdu. Lâkin Cenâb-ı Hâkim-i Hakîm, sâir hayvanatın kuvvelerini bir tahdîd altında bulundurduğu halde, müsabaka ile terakkî edebilmesi sırrıyla, beşerin tekemmülünü iktiza eden hikmetiyle; insanın bu […]

Ekberü’l-kebâir/Büyük günahlar

Kebâir; büyük günahlar, cezası büyük olan günahlar olarak bilinir. Birçok İslâm âlimi büyük günahları farklı zikretmişlerdir. İslâm’da büyük günahlar(kebâir)  Allah’ın emirlerine aykırı davranış, kötü amel, isyan, karşı gelme gibi fiiller suç olarak kabûl edilmiştir. “İnsafsızlık, yalancılık, hırs, isrâf, fuhuş, hıyânet, gıybet, bunların hepsi Kur’ân tarafından en şiddetli sûrette takbîh olunmuş ve bunlar rezâletin tâ kendisi […]

Sû-i Zân

Sû-i zân kapısı “Ey iman edenler! Zânnın çoğundan kaçının. Çünkü zânnın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyicidir.”[1]