Bediüzzaman, Hürriyet, İstibdat ve Meşrûtiyeti Ders Veriyor

Bediüzzaman, Hürriyet, İstibdat ve Meşrûtiyeti Ders Veriyor Bediüzzaman, Şark ziyaretlerinde hemen her yerde, hürriyet, meşrûtiyet ve istibdat ile ilgili sorulara muhatap olmuştur. Bu yönde sorulan sorulara verdiği cevaplarda genellikle, istibdat ile meşrûtiyetin birbirine zıt olan tanımlarını vererek başlıyor. Gayet muknî ve itminan edici verilen cevaplardan bazı aşiret efradı memnun kalırken, bazıları tekrar tekrar sorular sorarak […]

Bediüzzaman, Dağ ve Sahrayı Bir Medrese Yapıyor

Bediüzzaman, Dağ ve Sahrayı Bir Medrese Yapıyor Bediüzzaman Hazretleri’nin hayatının inayet-i ilâhiye ve mânevî bir tasarruf altında olduğunu biliyoruz. Hem İstanbul’a ilk sevk edilmesi ve İstanbul’da yaşadığı hâdiselerin seyrinde, hem de İstanbul’dan vilayet-i Şarkiye’ye yapmış olduğu ilk rıhlette bu mânevî tasarruf ve vazîfenin izlerini görmek mümkündür. Bediüzzaman’ın İstanbul’da iki buçuk seneye yakın yaşadığı hadiseleri incelerken […]

Rusya’da ‘Birbiri üstünde üç zulmet!’

Rusya’da “Birbiri üstünde üç zulmet!” Bediüzzaman Hazretleri, 31 Mart Vak’ası’dan sonra İstanbul’da fazla durmaz, Van’a gitmek üzere İstanbul’dan ayrılır (Mart 1910). Karadeniz sahillerinden vapur yolculuğu ile Batum yoluyla Van’a giderken Tiflis’e uğrar. Tiflis’te, Şeyh San’an Tepesine çıkar. Dikkatle etrafı seyrederken, yanına bir Rus polisi yaklaşır, “Niye böyle dikkat ediyorsun?” diye sorar. Bediüzzaman, “Medresemin plânını yapıyorum” […]

Kuvveti cehil ve vahşet olan istibdad…

Bediüzzaman’ın meşrûtiyet ve hürriyet tespitlerinden sonra, istibdad tespitlerini de toparlamamız ve tasnif etmemiz elzem oldu. Çünkü meşrûtiyet ve hürriyet güneşi, istibdad denilen yırtıcı devin nefesini kesecek ve insanlık böylece sulh-u umûmîyi yaşamış olacak inşâallah. İstibdadın vahşi prensipleri yerine, İslâmiyet’in ter-ü taze hürriyet prensipleri vaz’ edilecek. “İnşâallah, istikbaldeki İslâmiyetin kuvvetiyle, medeniyetin mehasini galebe edecek, zemin yüzünü […]